Yabancılar Hukuku

Yabancılar Hukuku Nedir?

Oturma izni; ülkelere göre belirlenen vize süresinden daha fazla Türkiye’de kalacak olan yabancı için, yabancının İl Göç İdare’sinden alması gereken ve Türkiye’de kalabileceği süreyi belirleyen hukuki belgedir. Oturma izni ile ilgili kanuni düzenlemeler, Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu ve 5683 Sayılı Yabancıların Türkiye’de İkamet ve Seyahatleri ile İlgili Kanun’da yer bulmuştur.

OTURMA İZNİ

Oturma izninden muaf yabancı uyruklu kişiler hariç olmak üzere yabancı uyruklu kişilerin vize sürelerini kapsamayan sürelerde Türkiye’de bulunma gereklilikleri için oturma izni almaları zorunludur.

Oturma izni, uluslararası hukukun bir getirisi olarak karşımıza çıkar. Bu getiri, aynı zamanda kamu sağlığını ve düzenini korumak, ortaya çıkabilecek olumsuz durumları engellemek ve ülkede ikamet eden yabancıları tespit ve kontrol edebilmek için ülke çıkarları adına önem arz eder. 

İkamet izni başvurularında mutlaka avukatlar aracılığı ile profesyonel danışmanlık alınmalıdır. İkamet izni başvurusunda istenen belgeler eksiksiz ve usulüne uygun hazırlanmalıdır. Aksi takdirde oturma izinleri reddedilmektedir. Bu yüzden yabancılar hukuku ve alanında bilgi sahibi olmayan aracı kurumlarla çalışmak bir çok yabancı uyruklu kişiyi mağdur etmektedir.


Türkiye’de bulunma gerekliliklerine göre ikamet izin türleri şunlardır:

1-Kısa dönem
2-Uzun dönem
3-Aile
4-Öğrenci
5-İnsan ticaret mağduru
6-İnsani ikamet izni

Bu türlerden hangisinin yabancı uyruklu kişi için uygun olduğunun belirlenmesi ile birlikte oturma izni başvuru yapılabilir.

Oturma İzni (İkamet İzni) Nasıl Alınır?

Oturma izni alma işlemleri online sistem üzerinden yapılmaktadır. Göç idaresinin online sitesi üzerinden e-ikamet aracılığı ile oturma izni başvuru yapılabilmektedir. Başvuruyu gerçekleştirmek için e-ikamet sayfasında bulunan “İlk Kez İkamet İzni Başvurusu Yapıyorum” butonu kullanılmalıdır. Bu buton aracılığıyla yönlendirilen başvuru formu eksiksiz ve doğru bilgileri içerecek şekilde doldurulmalıdır.

Form doldurulduktan sonra başvuru sürecini tamamlamak için İl Göç İdaresi Müdürlüğü için randevu alınmalıdır. Bu randevu e-ikamet sistemi üzerinden alınabilmektedir.

Randevu alındıktan sonra doldurulan form, çıktısı alınarak ve imzalanarak “Oturma İzni Almak İçin Gerekli Belgeler” başlığı altında saydığımız gerekli evraklar ile birlikte İl Göç İdaresi Müdürlüğüne ulaştırılmalıdır. Ayrıca çıktısı alıp imzalanan bu başvuru formu, randevu süresine kadar Türkiye’de yasal olarak oturma hakkına olanak sağlamaktadır. Yapılan başvuru sonuçları en geç 90 gün olmak suretiyle açıklanır ve ikamet izin belgesi PTT Kargo aracılığı ile gönderilir.

DİKKAT: Başvuru yaparken veya gerekli belgeler konusunda hata yapmamak için mutlaka uzman bir avukat ile çalışılması önerilir. Aksi halde süreç, başvurunuzun reddi ve vize sürenizin sona ermesi ile sonuçlanırsa deport olma ihtimali oldukça yüksektir. Bu durumda hem deportun kaldırılması hem de yeniden başvuru için bir çok işlem, zaman ve maliyet söz konusu olacaktır.
Oturma İzni Nereden Alınır ve Kimler Başvurabilir?

İkamet izni almak için yapılacak ilk başvuru online sistem üzerinden, e-ikamet üzerinden yapılmaktadır. Bu başvuru ön başvuru niteliği taşımakta olup ikamet izni almak için randevu dahilinde oturulmak istenen yerdeki Göç İdaresi Müdürlüğü’nden alınır.

Göç İdaresi Müdürlüğü, gerekli gördüğü takdirde gerekli mercilerden de görüş alarak ikamet izni başvurusunu red, onay veya iptal şeklinde karara bağlayacak ve sonuç hakkında bilgilendirme yapacaktır.

Oturma izni için yapılacak başvuru, belirlenen vize süresinden fazla Türkiye’de bulunmak amacıyla oturma izni alacak olan yabancı uyruklu kişi tarafından bizzat yapılabilir. Ancak isteğe bağlı olarak vekil aracılığı ile başvuru yapmak mümkündür.

Oturma İzni Almak İçin Randevu

Oturma izni randevusu, e-ikamet üzerinden ikamet izni başvurusu formu tamamlandıktan sonraki adımda alınabilmektedir. Sistem, Ankara İl Göç İdaresi Müdürlüğünü ile uygun gün ve saat seçmeniz ile birlikte randevunuzu işleme alacaktır.

Online sistem üzerinden alınan bu randevu gün ve saatinde Göç İdaresi Müdürlüğünde gerekli belgeler ve doldurulan, imzalanan başvuru formu ile birlikte hazır olunmalıdır.

Oturma İzni (İkamet İzni) Ücretleri

Oturma izni ücretleri (masrafları) her sene değişebilmekle birlikte 2023 için aşağıdaki gibidir:
İkamet izni kart ücreti için 160 TL,
İkamet izni harç ücreti için 1040 TL,
İzin başvurusunda bulunan yabancının yaşına göre değişmekle birlikte sağlık sigortası ücreti (500 TL – 1750 TL arasında farklılık göstermektedir. Altmış beş yaş altı kişiler için mecburidir),
Noter ve tercüme giderleri için ortalama 450 TL,
Gerekli ise apostil onay harçları için 89.23/ sayfa başı TL,
Avukat ile işlemleri yürütecekseniz avukatlık ücreti (her avukat kendi belirlemektedir)
Ancak belirtmek gerekir ki Çek Cumhuriyeti, Danimarka, İrlanda, Kosova, Nepal, Sri Lanka, Suriye ve Türkmenistan ülkeleri vatandaşları harç ücreti olan 1040 TL’yi ödemek ile yükümlü olmayan yabancı uyruklu kişilerdir.


Oturma İzni Uzatma

Oturma izni, ilk başvurudan itibaren oturma izni çeşidine göre belirli süreler için verilmektedir. Bu sürenin bitimi, ikamet izninin son bulması anlamına gelir. Yasal olarak Türkiye’de oturmaya devam etmek isteyen yabancı uyruklu kişi, oturma izni uzatma başvurusu yapmalıdır.

Uzatma başvurusu, Valiliklere yapılmak ile birlikte mevcut oturma izninin bitmesine en az 60 gün kalmasından itibaren tamamlanmalıdır. Uzatma başvurusu, yabancı uyruklu kişinin bilgilerinin güncellenmesi durumunda randevu ile yapılır.

Güncelleme, İl Göç İdaresi Müdürlüğü aracılığı ile yapıldıktan sonra e-ikamet üzerinden uzatma başvurusu yapılabilir. Ancak yabancı uyruklu kişinin kişisel bilgilerinde bir değişiklik bulunmuyorsa direkt e-ikamet üzerinden uzatma başvurusu yapmak mümkündür.

Başvuru sonrasında başvuru formu yazdırılmalı ve imzalanmalıdır. Yazdırılan bu form ve “Oturma İzni Uzatmak İçin Gerekli Belgeler” başlığı altında saydığımız gerekli belgeler ile birlikte 5 iş günü içerisinde İl Göç İdaresine ulaştırılmalıdır.


Evlilik Yoluyla Oturma İzni

Evlilik yoluyla oturma izni, izin çeşitlerinden aile ikamet izni dahilindedir. Bu yol ile Türkiye’de ikamet izni almak isteyen yabancının kişinin Türk vatandaşı ile evli olması gerekmektedir. Türk vatandaşı ile evli olan yabancı uyruklu kişi, yukarıdaki başlıklarda açıkladığımız “İkamet İzni Nasıl Alınır?” açıklamasına göre başvuru yapıp ikamet izni alabilir.

İkamet izni alınan aile üyelerinden 18 yaşından küçük olan çocuklar, ilk ve ortaöğretim eğitim hakkından öğrenci izni olmadan yararlanabilirler. Türk vatandaşı eş ile yabancı uyruklu eş arasında gerçekleşen boşanma protokolü sonucunda en az 3 yıl aile ikameti ile Türkiye’de bulunan yabancı eş, kısa dönem ikamet iznine haiz olabilmektedir.


Çalışma İznine Bağlı Oturma İzni

Oturma izni, yabancının çalışması için yeterli değildir. Türkiye’de çalışmak isteyen yabancı ayrıca çalışma izni almalıdır. Çalışma izni olmadan çalışan yabancıya para cezası kesilir ve sınır dışı edilir.

Ancak çalışma izni bulunan bir yabancının, doğrudan oturma izni olmaktadır. Bu nedenle çalışma iznine bağlı olarak da oturma izni alınabilir. Çalışma izni için, şirketiniz, sizin adınıza başvuru yapmaktadır. 


Oturma İzni İptali

Oturma izni almak, belli şartlara bağlanmıştır. Bu şartlar kişinin sosyal ve kişisel özelliklerinin yanı sıra sunduğu belgelerin doğruluğunu ve tam olmasını da kapsar. Oturma izninin verilmesi, iptal edilemeyeceği anlamına gelmez.

Aşağıda belirttiğimiz durumların varlığının tespiti halinde ya oturma izni verilmeyecek ya da verilmiş olan bir izin var ise oturma izni iptali söz konusu olacaktır.

Kısa dönem ikamet izni için iptal veya red sebepleri:

  • Yabancı uyruklu kişi için çıkmış sınır dışı edilme kararı.
  • Yurt dışında fazla süre kalması sebebiyle ihlal kararı verilmesi veya ülkeye giriş yasağı konulması.
  • Kısa dönem izninin verilme amacı dışında faaliyet yürütme.
  • Kısa dönem ikamet izni şartlarının yerine getirilmemesi.


Aile ikamet izni için iptal veya red sebepleri:

  • Yabancı uyruklu kişi için çıkmış sınır dışı edilme kararı veya ülkeye giriş yasağı konulması.
  • Aile ikamet izninin amacı dışında kullanılması.
  • Aile ikamet izni şartlarının yerine getirilmemesi.


Öğrenci ikamet izni için iptal veya red sebepleri:

  • Öğrenci ikamet izni şartlarının yerine getirilmemesi.
  • Öğrenci ikamet izninin amacı dışında kullanılması.
  • Öğrenimin sürdürülmesinin imkansız hale gelmesi.
  • Kişinin hakkında çıkmış sınır dışı edilme kararı veya ülkeye giriş yasağı konulması.


Uzun dönem ikamet izni için iptal veya red sebepleri:

  • Yabancı uyruklu kişinin kamu düzeni açısından tehlikeli görülmesi.
  • Zorunlu sebepler göz ardı edilmek şartıyla Türkiye dışında 1 yıl veya daha uzun süre bulunulması.


İnsani ikamet izni için red veya iptal sebepleri:

  • İznin sebebi olan zorunlu insani sebeplerin ortadan kalkması ile birlikte insani ikamet izni iptal edilir.


İnsan ticareti mağduru ikamet izni için red veya iptal sebepleri:

  • Yabancı uyruklu kişinin gerçek bir insan ticareti mağduru olmadığının tespit edilmesi.
  • İkamet izninin gerektirdiği yükümlülüklerin yerine getirilmemesi.
  • Kişinin insan ticareti suçunun failleri ile herhangi bir bağ içinde bulunması.


Oturma İzni Avukatlık Danışmanlık Hizmetinin Önemi

Başvuru prosedürleri belli zaman aralıklarında yenilenmekte ve değişmektedir. Ayrıca bu prosedürler oldukça ayrıntı içerdiği için danışmanlık hizmeti yardımıyla izin başvurularını tamamlayıp takip etmek başvuranın lehine olacaktır. Bu doğrultuda oturma izni danışmanlık hizmeti veren avukatlar bulunmaktadır.

Yabancılar hukuku ile ilgili mevzuat ve yönetmelikler sürekli yenilenmektedir. Bu yeniliklerin takip edilmesi ve buna göre oturma izni başvurusunda bulunmak, sürecin kısa sürede ve olumlu olarak tamamlanması açısından önemlidir. Kanun ve yönetmelikte meydana gelen değişiklikler deneyimli yabancılar hukuku avukatları tarafından düzenli olarak takip edilmektedir.

Oturma izni almak isteyen yabancı uyruklu kişilerin mutlaka yabancılar hukuku avukatı ile çalışması, doğru ikamet izni çeşidinin belirlenmesi ve tamamlanması gereken belgeleri ve prosedürlerin eksiksiz ve doğru bir şekilde tamamlanması açısından önem arz eder.


DİKKAT: Hukuki işleriniz için yardım alırken mutlaka avukatlar ile çalışınız. Sorun yaşamamak için yabancı göç danışmanlık şirketi adı altında iş ve evrak takibi yapan kişiler ile çalışmamaya özen gösteriniz.


İKAMET İZNİ BAŞVURUSU REDDİ

İkamet izni başvurusu reddi; izin alamayacak kişiler tarafından başvuru yapılması nedeniyle olabileceği gibi başvuruda yapılan usuli hatalar nedeniyle de olabilir. İkamet izni için başvuruda bulunan yabancıların red sonucu ile karşılaşmaması için sürecin doğru bir şekilde yürütülmesi gerekir.

Oturma izni başvurusu red kararı ile sonuçlanan yabancının ülkede ikamet etmesi mümkün olmayacaktır. Bu nedenle verilen karara hukuka uygun bir şekilde itiraz etmek oldukça önemlidir. Bu süreçte avukattan destek alınması muhtemel hataları önleyecektir.

Türkiye’de ikamet etmek isteyen yabancı kişilerce gerekli usullere göre yapılan başvuruların yetkili makamlarca incelenmesi sonucu başvurunun yasal düzenlemelere uygun olmadığının veya başka bir sebebin tespit edilmesi durumunda red kararı verilmesine ikamet izni başvuru reddi denir.

Ülkemizde ikamet iznine ilişkin düzenlemeler 6458 Sayılı Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanununda yer alır. Ayrıca kanunun uygulanması hakkında bir yönetmelik düzenlemesi de mevcuttur. İkamet izni ile ilgili bir konuda bu iki mevzuat düzenlemesi birlikte uygulama alanı bulacaktır.

İkamet İzni Başvurusu Reddi Sebeplerİ

  • Alınacak ikamet izni çeşidine göre gerekli şartların mevcut olmaması
  • Yabancı ile ilgili olarak verilmiş sınır dışı etme kararı bulunması
  • Yabancının ülkeye giriş yasağının bulunması
  • Kamu sağlığı için tehdit olarak değerlendirilecek bir hastalık taşıyor olması
  • Türkiye’ye gelince kalacağı adresin bilgilerini vermemesi
  • Vize ihlali yapmasının ardından ikamet izni başvurusu yapmış olması
  • İkamet izni türlerinden kişiye uygun olmayan türe başvuru yapılması
  • Vize muafiyet süresinin dolmasının ardından ikamet izni başvurusunda bulunması

Yukarıda sayılan nedenler sınırlı sayıda değildir. Bu örnekleri çoğaltmak mümkündür. Dolayısıyla oturma izni başvurusu yapılırken çok dikkatli olmak gerekir. Sürecin hukuki zeminde ilerleyebilmesi adına avukat yardımı almak önemlidir.

İkamet İzni Başvurusu Reddedildiğinde Neler Yapılabilir?

Türkiye’de ikamet etmek isteyen yabancı gerekli bilgi ve belgeleri bir araya getirerek ikamet izni için başvuruda bulunur. Yetkili makamlar tarafından yapılan başvuru incelenir. Kanuni düzenlemelere göre başvuruların incelenmesi tüm belgelerin teslim edilmesinden sonraki 90 gün içinde tamamlanmalıdır.

Yapılan inceleme sonucunda yetkili makam başvuruya ilişkin bir karar verir. Olumlu olması durumunda yabancı hangi tür oturma izni için başvuruda bulunduysa o tür için belirlenen süre içinde Türkiye’de ikamet edebilir.

Yetkili makamın yaptığı inceleme sonucu red kararı vermesi de mümkündür. Yetkili kişiler tarafından verilen başvuru reddi kararı ilgiliye tebliğ edilir. Yabancının bu karara itiraz etme hakkı bulunmaktadır.

Yabancı red kararının kendine tebliğ edilmesinden sonraki 60 günlük süre içinde İdare Mahkemesine başvurarak ikamet izni başvuru reddi kararı için dava açabilir. Bu davanın hukuki niteliği iptal davasıdır. İkamet izni başvurusu reddi kararının yurtdışı temsilciliklerinden alınması durumunda Ankara İdare Mahkemesinde, valiliklerden alınması durumunda valiliğin yargı çevresi içinde bulunduğu idare mahkemesinde dava açılır.

İkamet izni başvurusu reddi üzerine açılacak bu dava bir idari işlemin iptali davasıdır. Açılan bu dava yabancı lehine sonuçlanırsa idarenin almış olduğu red kararı iptal edilir. Bu dava ile ilgili ayrıntılı bilgi için ‘’idari işlemin iptali davası’’ yazımızı okuyabilirsiniz.

İkamet izni başvurusu reddi üzerine yabancının vize veya vize muafiyetinin sona ermesinin ardından 10 günlük süre içinde ülkeden çıkış yapması gerekir. Yabancının vize veya vize muafiyetinin olmaması durumunda red kararının kendisine tebliğinden itibaren 10 günlük sürede ülkeyi terk etmesi gerekir.

Yabancının başvuru reddi kararına yapacağı itiraz, ülkeden çıkması gereken 10 günlük sürenin işlemesini durdurmayacaktır. Yabancı belirlenen 10 günlük sürede ülkeyi terk etmezse yabancı hakkında sınır dışı etme kararı verilir. Bu durumda idari para cezası uygulanması da mümkündür. Bu nedenle sürelere uygun hareket etmek oldukça önemlidir.

İkamet İzni Başvurusu Reddi Üzerine Yeniden Başvuru

Red kararı üzerine belirlenen süreler içinde ülkeyi terk eden yabancının daha sonraki bir tarihte ülkeye tekrar giriş yapması mümkündür. Yabancı ikamet izni başvurusu reddi kararının kendisine tebliğinden sonraki 6 ay içinde yeniden bir başvuru yapmak isterse önceki başvurudan farklı bir ikamet izni talebi gerekçesi sunmalıdır.

Red kararının kişiye tebliğinden sonra yeniden başvuru yapmak isteyen yabancı aynı gerekçe ile başvuruyu yapmak isterse red kararının tebliğinden itibaren 6 aylık sürenin dolması gerekmektedir.


İkamet İzni Başvuru Süreci Nasıl İlerler?

Kişi, gerekli bilgi ve belgeleri bir araya getirerek ikamet izni alabilmek için başvurması gereken idari makamlara bu talebini iletir. Bunun üzerine belgelerin teslim edilmesinden itibaren 90 gün içerisinde yabancı kişinin başvuru incelemesi tamamlanır. Bu süreç neticesinde ilgili idari makam başvuruyu kabul veya reddeder.


İkamet İzin Başvurusu Reddi Halinde Ne Yapmalıdır?

Yabancı kişinin ikamet izni başvurusunu ilgili makam reddederse bu reddin kendisine tebliğinden itibaren kişi 30 gün içerisinde ilgili makama itirazda bulunmalıdır. Kişi ayrıca kararın kendisine tebliğinden itibaren 60 gün içerisinde idare mahkemelerinde iptal davası açabilir.


İkamet İzni Başvurusu Reddedilen Yabancı Ülkeden Hemen Çıkmalı Mıdır?

Red kararı üzerine açılan idari işlemin iptali davasında yürütmenin durdurulması istenmiş ve idare yürütmenin durdurulması kararı vermişse kişinin ülke dışına çıkması gerekmez. Ancak kişinin vize veya vize muafiyeti yoksa, yürütmenin durdurulması kararı alınmamışsa, red kararının kendisine tebliğinden itibaren 10 gün içerisinde ülkeyi terk etmelidir.

İkamet İzni Başvurusu Reddedilen Yabancı Ülkeden Çıkış Yapmazsa Ne Olur?

Yürütmenin durdurulması veya başkaca haklı bir nedeni bulunmayan yabancı için sınır dışı etme (deport) kararı verilir.

İkamet İzni Başvurusu Reddedilince Tekrar Yapılabilir Mi?

Evet. Fakat belirtmek gerekir ki ret kararının yabancı kişiye tebliğinden itibaren 6 ay içerisinde tekrar bir başvuru yapılacaksa ikamet izni için farklı bir gerekçeye dayanılmalıdır.

Yazımızda konu ile ilgili olarak oturma izni başvurusu reddi nedir, bu kararın verilme sebepleri nelerdir, verilen red kararının ortadan kalkması için izlenmesi gereken yol nedir, red üzerine yeniden başvuru nasıl yapılır sorularını yanıtlamaya çalıştık.

Ancak yukarıda anlatılanlar oturma izni başvurusu reddi üzerine yapılacak genel işlemlerdir. Red kararı ile karşılaşan her yabancının kendi somut durumu dikkate alınarak ona göre bir itiraz yapılmalıdır. Bu nedenle ikamet izni başvurusu red ile sonuçlanan yabancıların avukat yardımıyla süreci sürdürmesi önem arz eder.

ÇALIŞMA İZNİ

  

Yazımızda; çalışma izni nedir, nasıl alınır, yurtdışından ve yurtiçinden nasıl başvurulur, şartları nelerdir, gerekli evraklar nelerdir, masrafı nedir ve bu konuda sık sorulan sorulara değindik. Tüm detaylar önemli olduğundan yazının tamamını okumanızı öneririz.


Çalışma İzni Nedir?

Çalışma izni; Türkiye Cumhuriyeti’nde bulunup çalışmak isteyen her yabancının, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’ndan alması gereken, kişiye çalışma ve oturma hakkı veren bir izin çeşididir. Çalışma izni olmayan bir yabancının Türkiye’de herhangi bir sektörde bulunan iş yerinde çalışması yasal değildir ve bu durum birtakım yaptırımlara bağlanmıştır.

Ülke sınırları içerisinde çalışan yabancıları kontrol edebilmek ve yabancı işçi ile ilgili gerekli inceleme ve sorgulamaları sistemli bir şekilde gerçekleştirmek, ayrıca güvenlik açısından da oldukça önem arz eden bir izin sistemidir.


Çalışma İzni Nasıl Alınır?

Çalışma izni, yurt içinden veya yurt dışından alınabilmektedir. Ancak yurt içinden veya yurt dışından almanın prosedürleri farklılık göstermektedir. Öncelikle yurt dışından çalışma izni almak isteyen bir yabancı, hali hazırda ikamet ettiği ülkede bulunan Türkiye Cumhuriyeti Konsolosluğuna veya Büyükelçiliğine çalışma vizesi başvurusunda bulunmalıdır.

Çalışma vizesi başvurusu için yabancı uyruklu kişinin pasaport, çalışma izni başvurusuna dair dilekçe, fotoğraf ve çalışılacak işe dair sözleşme örneği gereklidir. 


Çalışma İznine Yurtdışından Başvurma

Çalışma iznine yurtdışından başvurulacak ise ilk olarak yabancı o ülkedeki Türk temsilciliğine çalışma vizesi başvurusunda bulunmalıdır. Bu başvurunun ardından Türkiye’deki işveren veya vekalet verdiği avukat; 10 iş günü içerisinde, online sistem üzerinden, çalışma vizesi başvurusu yapan yabancı için, verilen referans numarası ile çalışma izni başvurusu yapmalıdır. E-devlet üzerinden yapılan işverenin yaptığı bu başvuru sonucunda, istenen tüm evraklar 6 işgünü içerisinde bizzat veya posta yoluyla Bakanlığa teslim edilir.


Türkiye’de bulunan işverenin yaptığı online başvuru sonucunda Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, işçi ve işveren tarafından teslim edilen bilgi ve belgeleri inceler. Bu incelemeler sonucunda eksik bulunan belge var ise, işverenden eksik belgeler istenir.

Tüm belgelerin toplanması ile birlikte Bakanlık incelemeleri yapar, hatta gerekli görürse farklı mercilerin de görüşünü alır ve başvuru için onay veya red kararı verir.

Onaylanan çalışma izni sonucunda yabancı işçi, Dış Temsilciliğe ait çalışma vizesi harcını yatırmalı ve vizeyi almalıdır. Bununla birlikte yabancı işçi, en fazla 180 gün içerisinde Türkiye Cumhuriyeti’ne giriş yapmalıdır.

Çalışma İznine Yurtiçinden (Türkiye’den) Başvurma

Yurt içinde bulunan bir yabancının Türkiye’de çalışmak ve çalışma izni almak için yurt dışında bulunan Türk mercilere başvurma zorunluluğu yoktur. Ancak yurt içinde bulunan yabancı uyruklu kişinin çalışma izni alabilmesi için en az 6 ay süreli ikamet iznine sahip olması gerekmektedir. İkamet iznine dair detaylı bilgi edinmek için “Oturma İzni” başlıklı makalemizi okuyabilirsiniz.

Yurtiçinde bulunan yabancı işçinin eğer en az 6 aylık ikamet izni varsa; Türkiye’deki işveren, online sistem üzerinden yabancı için çalışma izni başvurusu yapmalıdır. Online sistem üzerinden yapılan işverenin yaptığı bu başvuru sonucunda, istenen tüm evraklar 6 işgünü içerisinde bizzat veya posta yoluyla Bakanlığa teslim edilir.

Bu aşamadan sonraki aşamalar bir yukarıdaki başlıkta bahsettiğimiz gibi tüm prosedürler için aynıdır. Bakanlık gerekli incelemeleri yapar ve sonuca bağlar.


Çalışma İzni Başvurusu ve Şartları

Yabancılara çalışma izni başvurusu, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığına işveren tarafından e-devlet üzerinden yapılmaktadır. Yurt dışında bulunan yabancı uyruklu kişi, Türkiye Cumhuriyeti Konsolosluğu veya Büyükelçiliğine çalışma vizesi için başvurduğunda verilen referans numarası ile işveren çalışma izni başvurusunu gerçekleştirebilir.

İzin başvurusu, işveren tarafından yapılmak ile birlikte yabancı uyruklu kişiye dair de bilgi ve belgeler Bakanlığa ulaştırılır. İşveren ve yabancı işçi için istenen evraklar farklılık göstermektedir. Doğru ve eksiksiz belge sunmak, başvuru sürecini sağlıklı yürütmek için önem arz eder. Başvurunun onaylanması ile ile birlikte yabancı işçiye çalışma izin kartı gönderilmektedir.

Çalışma izni belgesi, yabancı işçiye PTT Kargo tarafından gönderilmekte olup takibi e-devlet üzerinden mümkündür. Bu izin kartı, yabancı uyruklu kişinin yasal yabancı işçi statüsü kazandığına dair resmi bir belgedir.

Başvurusu onaylanan ve bunun sonucunda işe başlayan yabancı işçi için işveren, 30 gün içerisinde SGK üzerinden işçinin sigorta işlemlerini tamamlamalıdır.

Türkiye’de çalışmak isteyen her yabancı, çalışma iznine sahip olmayacaktır. Yabancılara çalışma izni, birtakım kıstas ve şartlara bağlanmıştır. Bu şart ve kıstasları sağlayan ayrıca yapılan başvuru neticesinde onay alan yabancı uyruklu kişiler Türkiye’de yasal olarak işçi sıfatına haiz olurlar.

Yabancılara çalışma izni için aranan şartları şu şekilde sıralayabiliriz:

Çalışmak için izin başvurusunda bulunulan iş yerinin ödenmiş olan sermayesi en az 100.000 TL olmalıdır. Ayrıca bu iş yerinin brüt satış tutarı 800.000 TL ya da şirketin bir önceki yılın ihracat tutarı 250.000 Amerikan Doları olmalıdır.

Yabancı işçinin çalışmak istediği iş yerindeki çalışanların en az beşi Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olmalıdır. Yabancı işçinin şirket ortağı olması durumunda ise verilen çalışma izni süresinin son 6 ayındaki süreç içerisinde iş yerinde en az 5 Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı işçinin çalışması şartı aranır. Genel olarak ise, her 5 Türk vatandaşı çalışana karşılık 1 yabancı çalışan olması gerekir.

Çalışma izni şirket ortağı adına alınacak ise, almak isteyen şirket ortağı olan yabancının ise sermaye payının en az %20’sine sahip olması gerekmektedir. Bu rakam da 40.000 TL’nin üstünde olmalıdır.

İş yeri tarafından yabancıya ödenmesi gereken maaş, yabancı çalışanın görevi ve yapacağı işle orantılı bir düzeyde olmalıdır ve kesinlikle asgari ücretten fazla olmalıdır. Asgari maaş miktarları bakanlık tarafından belirlenmektedir ve başvuru öncesi mutlaka bakılması gerekir.

Ev işlerinde çalıştırmak üzere (hasta-yaşlı-çocuk bakıcılığı) yapılan başvurularda ilk iki şart aranmaz.

Şirketin turizm ve seyahat şirketi olması durumunda 2 numaralı şart aranmaz.

ÖNEMLİ!: Çalışacak kişinin veya başvuran işverenin özelinde ek olabilecek kriterler bakımından uygunluk, her başvuruda mutlaka kontrol edilmelidir.

Çalışma İzni Ücreti 2023

Yabancılara çalışma izni almak için yönetmelik ile belirlenen belli prosedürler yerine getirilir. Bu prosedürlerin yerine getirilmesi esnasında bazı harç ve masraflar çıkabilmektedir.


ÇALIŞMA İZNİ HARÇ TUTARLARI SÜRE 2023 YILI HARÇ TUTARI

Süreli Çalışma İzin Belgesi

(Süre uzatımları da aynı miktarda harca tabidir)

1 yıla kadar (1 yıl dahil) 1.386,2 TL

Süreli Çalışma İzin Belgesi 2 yıllık süre uzatımı 2 yıla kadar (2 yıl dahil) 2.772,4 TL

Süreli Çalışma İzin Belgesi 3 yıllık süre uzatımı 3 yıla kadar (3 yıl dahil) 4.158,6 TL

Süresiz Çalışma İzin Belgesi 13.867,40 TL

Geçici Koruma Çalışma İzni Harç Tutarı 515.70 TL

DEĞERLİ KAĞIT BEDELİ

Bakanlıkça düzenlenen her bir çalışma izni veya izin muafiyetinden, alınacak olan değerli kağıt bedeli 160.00 TL

Çalışma İzni Uzatma Başvurusu

Çalışma izni ilk etapta en fazla bir yıllığına verilmektedir. Bir yılın sonunda ilk uzatmada en çok iki yıl daha süre verilmektedir. Üç yılı tamamlayan işçi için uzatma, en çok üç yıl daha yapılabilir.

Yabancı işçi çalıştırma başvurusu, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığına yapılmaktadır. Bu başvuru, çalışma izni süresinin bitiminden geriye doğru en fazla 60 gün içerisinde yapılmalıdır. Bu 60 günlük süre zarfında başvurusu yapılmayan yabancı işçinin, süre uzatımı başvurusu değerlendirmeye alınmayacaktır.

Adına çalışma izni süre uzatma başvurusu yapılan yabancılar, izin süresinin sona erdiği tarihten itibaren başvurunun değerlendirilmesi süresince ve her halükarda 90 günü geçmemek ve yapılan iş ile çalışılan işyerinin değişmemesi kaydıyla çalışmaya devam edebilir. Bu çalışma kanuni sayılır. 90 günlük bu süre, uzatma başvurusu sürecindeki muhtemel gecikmeler düşünülerek belirlenmiştir. Bu süre boyunca yabancının ve işverenin hak ve yükümlülükleri aynı şekilde devam eder.

Yabancı çalışan, çalışma izni uzatma başvurusu yapmak için yukarıda belirttiğimiz evraklara ek olarak önceki çalışma izni belgesini Bakanlığa sunmalıdır. İşveren ise çalışma izni uzatma başvuru dilekçesi ile birlikte yabancı işçi başvuru formu, yabancı işçinin SGK sicil numarası ve işveren ile ilgili diğer belgeler sunulur.

Uzatma başvurusu yapacak işverenin dikkat etmesi gerekenler:

Yabancının maaşını eksiksiz olarak bank aracılığı ile yatırmak
Yabancının SGK ödemelerini yaptırmış olmak ve SGK’ya borcunun olmaması
Şirketin vergi borcunun bulunmaması
Çalışacak 1 yabancı için en az 5 T.C. vatandaşı çalıştırmak (istisnalarına yukarıda değinmiştik)
Uzatma başvurusu yapılan yabancının dikkat etmesi gerekenler:
İzin süresi boyunca toplam 6 aydan fazla Türkiye dışında kalmamak
Her hangi bir suç işlememiş olmak


Ev Hizmetleri İçin Yabancılara Çalışma İzni

Ev hizmetleri için yabancı işçi çalıştırma, oluşabilecek mağduriyetleri önlemek amacıyla belli şartlara bağlanmıştır. Buna göre yabancı işçi her ev hizmeti için çalışamamaktadır. Ev hizmetlerinde çalışmak isteyen yabancı işçi yalnızca çocuk bakıcısı, yaşlı bakıcısı ve hasta bakıcısı olarak çalışabilir. Temizlik için yabancı işçi çalıştırmak yasal değildir, gerekli iznin alınması da mümkün değildir.

Buna göre çocuk bakıcılığı yabancı işçi çalıştırma izni almak için ev 15 yaşından küçük bir çocuğun yaşaması zorunludur. Yaşlı bakıcılığı için ise evde 65 yaşından büyük birinin yaşıyor olması zorunludur. Hasta bakıcılığı için de evde bakıma muhtaç birinin yaşıyor olması zorunludur. Ciddi bakım gerektiren ağır haller dışında erkek yabancılara ev hizmetlerinde çalışma izni verilmemektedir.

Yine ev hizmetlerinde çalışmak üzere çalışma izni alacak kişilerin ispatlanabilir hane gelirleri belirli bir miktarın üzerinde olmalıdır.

Bu gereklilikler yukarıda saydığımız belgeler ile birlikte belgelenerek ilgili Bakanlığa online başvurudan sonra ulaştırılmalıdır.

Suriyelilerin Kapsamındaki Yabancıların Çalışma İzni

Suriyelilerin veya geçici uluslararası koruma kapsamındaki yabancıların çalışma izni almasında bir çok kriter esnetilmiştir. Bu kişilerin maaş miktarları asgari ücretten gösterilebilir veya iş yerinde 5 Türk vatandaşına karşılık 1 yabancı şartı aranmayabilecektir.

Yabancı İşçi Çalıştırma

Türkiye’de bulunan iş yerlerinde yabancı uyruklu kişilerin çalıştırılmasına yabancı işçi çalıştırma denir. Yabancı işçi çalıştırma, Türkiye’de izne tabi tutulmuştur. İzinsiz yabancı işçi çalıştırma, yasal değildir ve yaptırımları bulunmaktadır.

İzinsiz Yabancı İşçi Çalıştırma Cezası 2023

Yabancı işçilerin Türkiye Cumhuriyeti sınırları içerisinde çalışması, izne tabi tutulmuştur. İzinsiz yabancı işçi çalıştırma, 6735 Sayılı Uluslararası İşgücü Kanununa göre idari para cezasına bağlanmıştır.

Yabancı işçi çalıştırma cezalarını şu şekilde sıralayabiliriz:

İzinsiz yabancı işçi çalıştıran işveren çalıştırdığı her bir yabancı işçi için 16.066 TL ceza ödemekle yükümlüdür.
İzinsiz çalışan yabancı işçi 6.421 TL, bağımsız çalışan yabancı işçi ise 12.854 TL ceza ödemekle yükümlüdür.Ayrıca sınır dışı edilmeleri üzerine İçişleri Bakanlığına bildirimde bulunulur.
Yabancı işçi çalıştırılmaya veya yabancı işçi olarak çalışılmaya devam edildiği surette belirtilen idari para cezaları 1 kat artırılarak uygulanır.


Yabancı İşçi Çalıştırma Cezasına İtiraz

İzinsiz yabancı işçi çalıştırma tespiti sonucu hükmedilen idari para cezasına itirazda bulunmak mümkündür. Buna göre itiraz süresi 5326 sayılı Kabahatler Kanununun 27. maddesinde belirtilmiş olup 15 gündür. Cezaya ilişkin tebliğin yapıldığı günden itibaren 15 gün içerisinde itiraz edilebilir.

İtiraz Sulh Ceza Hakimliğine edilebilir ancak idari para cezasına ek olarak bir başka cezaya daha hükmedilmiş ise bu durumda görevli mahkeme İdare Mahkemesidir.

Çalışma İznine Kim Başvuru Yapar?

Çalışma iznine başvuru, yabancı işçi çalıştırmak isteyen işveren veya vekalet verdiği avukat tarafından yapılır. İşçi kendi adına başvuru yapamaz.

Çalışma İzni Kaç Günde Çıkar?

E-devlet üzerinden Bakanlığa yapılan online başvurusu neticesinde, başvuru sonuçları en geç 30 gün içerisinde bildirilir. Kilit personel konumundaki yabancı uyruklu çalışanlar için bu süre 15 gündür. Eksik belge tespiti halinde en fazla 5 gün süre verilir.

Görüş veya bilgi taleplerinde ise en fazla 15 gün süre verilir. Verilen süreler sonunda tamamlanan görüş,bilgi ve belgeler ışığında başvuru en geç 30 gün içerisinde sonuçlanacaktır. Dikkat edilmesi gereken nokta, 30 günlük süre belgelerin tamamlanmasından itibaren başlayacaktır.

Ancak yaptığımız başvurularda genel olarak 15 gün civarında sonuç almaktayız.


Çalışma Vizesi Nedir?

Çalışma vizesi, yabancı kişinin Türkiye’de çalışabilmek için alması gereken vize türüdür. Çalışma vizesine başvuran yabancı, yurtdışı Türk temsilciliğinden aldığı referans numarasını işverene iletir ve işveren bu numara ile çalışma iznine başvurur.

Yabancı Öğrenciler Çalışma İzni Alabilir mi?

Türkiye’de öğrenim gören yabancı öğrencilerin öğrenim süresince çalışmaları izne tabi tutulmuştur. Öğrencilerin çalışma izni alması normal yabancı işçi çalıştırma şartları dışında farklı şartlara da bağlanmıştır.

Türkiye’de her öğrenim derecesinde öğrenim gören yabancı öğrencinin çalışması mümkün değildir. Yabancı öğrencilerin çalışma izni alması yalnızca yüksek lisans ve doktora öğrencileri için geçerlidir. Bu konuda önemli olan husus öğrencinin izin almak istediği dönem için oturma izninin devam ediyor olması gerekir.
Lise ve lisans öğrencileri çalışma izni alamaz ve çalışamazlar.


Çalışma İzni Başvurusu Red Edilirse Ne Yapılabilir?

Çalışma izni başvurusu red edilirse gelen tebligat üzerine yabancı, 30 gün içerisinde karara itiraz edebilir. İtiraz sonucu olumsuz olacak olursa 60 gün içerisinde idare mahkemesinde iptal davası açabilir veya red sebebi giderilebilir bir sebep ise sebep ortadan kaldırılıp yeniden başvuru yapılabilir.


Türkiye’de Çalışma İzni Alan Yabancının Eşi ve Çocuklarının Oturma İzni Hakkı Var mıdır?

Türkiye’ye çalışmak üzere gelen bir yabancının beraberinde veya daha sonra getirmiş olduğu eş ve bakmakla yükümlü olduğu çocuklarına da, yabancının kendisi ile birlikte en az beş yıl kanuni ve kesintisiz ikamet etmiş olmaları kaydıyla, süreli çalışma izni verilebilir.

Çalışma İzni Başvurusunda Avukatın Önemi
Türkiye Cumhuriyeti’nde yabancı işçilerin çalışması izne tabi tutulmuştur. Bu iznin varlığı yabancı işçinin çalışmasını yasallaştırırken çalışma izninin olmaması hukuka aykırı bir durum oluşturur ve cezaya hükmedilir.

Bu sebepten yabancılara çalışma izni alınması önemlidir. Bu süreç başvuru ve Bakanlığa belge sunma şeklinde iki aşamada ilerler. Süreç hakkında derinlemesine bilgi sahibi olmak ve düzenli olarak takipçisi olmak çalışma izni başvurusunun reddini önlemek veya sürecin uzamasını engellemek için önem arz etmektedir.

Çalışma izni başvurusu ve sonraki süreçlerin takibi için deneyimli ve profesyonel bir yabancılar hukuku avukatı ile çalışmak, sürecin en sağlıklı şekilde tamamlanması için hem yabancı işçiye hem de işverene yardımcı olacaktır. 

ÇALIŞMA İZNİ BAŞVURUSUNUN REDDİ

Çalışma izni başvurusunun reddi, uygulamada kimi zaman gerçekten çalışma izni alamayacak kişilerce yapıldığında görülürken kimi zaman usuli hatalardan ötürü karşımıza çıkar. Çalışma izni başvuru reddi ile karşılaşmamak için sürecin doğru bir şekilde izlenmesi gerekir.

Yazımızda çalışma izni başvurunun neden reddedildiğini, red halinde ne gibi sonuçlar ortaya çıktığını ve ne gibi yollara başvurulması gerektiğini açıklamaya çalışacağız. Önemli bir hukuki zemine sahip olması ve önemli ayrıntılar içermesi sebebiyle yazımızı dikkatle okumanızı öneririz


Yabancı vatandaş olup Türkiye’de çalışmak isteyen kişilerin gerekli usullere göre yaptığı başvurular ilgili bakanlıkça incelenir, gerek olması halinde başka mercilerin de görüşü alınarak bir karar verilir. Yapılan inceleme sonucu başvurunun yasal düzenlemelere uygun olmadığı veya yabancıların çalışmasının yasak olduğu bir işte çalıştığı tespit edilir ise bakanlık tarafından red kararı verilir.

Ülkemizde bu konuyla ilgili olarak 6735 Sayılı Uluslararası İş Kanunu, 4817 Sayılı Yabancıların Çalışma İzinleri Hakkında Kanun ve bu Kanunun uygulanması hakkında bir yönetmelik düzenlemesi mevcuttur. Bu mevzuat düzenlemeleri konuyla ilgili olarak birlikte uygulama alanı bulacaktır.

DİKKAT: Çalışma izni başvurusunun reddi çoğu zaman usuli işlemlere aykırılıktan doğar ve ciddi hak kaybına, zamansal ve parasal kayıplara yol açabilir. Bu nedenle çalışma izni başvurusunun düzgün bir şekilde yapılması, red halinde ise gereken işlemlerin hızlı ve etkin şekilde takip edilmesi gerekir. Bu noktada avukat yardımı almak en sağlıklısı olacaktır. Çalışma izni başvuru süreci ile ilgili olarak “çalışma izni nasıl alınır” başlıklı yazımızı okuyabilirsiniz.


Çalışma İzni Başvurusunun Reddi Sebepleri

6735 Sayılı Uluslararası İş Kanunu madde 9’da çalışma izni başvurusunun ne gibi sebeplerden ötürü reddedilebileceği düzenlenmiştir. Düzenlemeye göre:

Başvuru uluslararası işgücü siyasetine uygun değilse,

Başvurudaki belgeler sahte veya yanıltıcı bilgi içeriyorsa,

Yabancının o işte çalıştırılması ilişkin gerekçeler yeterli değilse,

Yabancıların çalışmasının yasaklandığı meslekler için başvuru yapıldıysa,

Başvuru yapan yabancı gerekli nitelik ve uzmanlığı taşımıyorsa,

Bakanlığın oluşturduğu değerlendirme ölçütlerini taşımıyorsa,

Türkiye’ye girişlerine izin verilmeyen, vize verilmeyen ve hakkında sınır dışı edilme kararı bulunan vatandaşların bu durumları inceleme sırasında İçişleri Bakanlığı tarafından inceleme yapan bakanlığa bildirilmişse,

Yabancının Türkiye’de çalışması durumu kamu güvenliği, kamu sağlığı, kamu düzeni açısından problem oluşturacak ise,

Başvuru süresinde yapılmadıysa ve mevcut eksiklikler giderilmedi ise Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından red kararı verilecektir.

4817 Sayılı Yabancıların Çalışma İzinleri Hakkında Kanun’un 14. maddesi de yabancıların çalışmak için yaptıkları izin başvurularının reddi halini konu almıştır. Bu maddeye göre ;

Başvuru yapılan dönem göz önünde bulundurularak çalışma izni alınmış olunan sektörde o dönemde sıkıntılar olması; iş alanı açılacak alanın ekonomik koşullarının uygun olmaması,

Bir Türk tarafından, çalışma başvurusu yapılacak alandaki iş yapılabiliyor ve bu istihdamın 4 hafta içerisinde yapılabiliyor olması,

Yabancının başvuru yaptığı esnada ikamet izninin olmaması,

Daha önce aynı iş alanında ve aynı şirket üzerinden başvuru yapmış olup red sonucu üzerinden 1 yıl geçmeden yeniden başvuru yapması,

Çalışma izni başvurusu yapacak yabancının çalışması halinde milli güvenliğimizi, kamu düzenimizi olumsuz etkilemesi, ülkenin genel sağlık ve kamu düzeni açısından tehdit unsuru haline gelmesi durumlarından herhangi birinin mevcut olması durumunda yabancının yapmış olduğu başvuru red ile sonuçlanacaktır.

Yukarıda açıklanan madde metinlerinde yer alan nedenler hariç red kararını verecek olan bakanlık, yetkisi dahilinde ülke çıkarlarını olumsuz etkileyen bir sebebin oluştuğunu gözlemlemesi halinde yine red yanıtı verebilecektir. Dolayısıyla usule uygunlukla birlikte başvurunun şüpheden uzak usnurlarla yapılması gerekir.

Çalışma İzni Reddedildiğinde Neler Yapılabilir?

Türkiye’de çalışmak isteyen yabancı gerekli belgeleri toplayarak çalışma izni için başvuruda bulunur. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, yabancı tarafından yapılan başvuruyu inceler kanuni düzenlemelere göre verdiği kararı başvuru sahibine tebliğ eder. Verilen kararın olumlu olması halinde çeşitli işlemlerin yapılmasıyla yabancı çalışmaya başlayabilecektir.

Bakanlığın inceleme sonucu vereceği karar olumsuz olabilir. Bu durumda yabancıya veya işverenine çalışma izni başvurusunun reddi kararı tebliğ edilir. Karar tebliğ edildiği gün itibari ile geçerli olur. Kararın tebliğinden sonra yabancının 30 gün içinde verilen karara itiraz etme hakkı vardır. 30 günlük süre önemlidir, bu süre içinde itiraz yapılmazsa verilen karar kesinleşecektir ve kişinin hak kaybına uğramasına yol açacaktır.

Bakanlığın vermiş olduğu karara itiraz eden yabancının bu itirazı Çalışma Genel Müdürlüğü ve Yabancıların Çalışma İzni Dairesi’nin oluşturduğu yetkililer tarafından incelenir ve bu kararın sonucu yine red olursa yabancı tarafından idari yargı yoluna başvurulabilir. Burada açılacak olan dava idari işlemin iptali davası olacaktır. Bununla ilgili olarak “iptal davası” başlıklı yazımızı okuyabilirsiniz.

Buna ek olarak red sebebi giderilebilir bir durum ise sebep ortadan kaldırıldıktan sonra yeniden başvuru yapılabilir.

Yabancıların Çalışmasının Yasak Olduğu Meslekler ve Alanlar

Çeşitli kanunlarda düzenleme yapılarak yabancıların çalışma iznine red kararı verilmesinin nedenleri gösterilmiştir. 6735 Sayılı Uluslararası İş Kanunu madde 9’un ç fıkrasında diğer kanunlarda düzenlenen ve Türk vatandaşlarına hasredilen iş ve meslekler için yapılan başvuruların reddedileceği düzenlenmiştir. Buna göre yabancıların çalışmasının yasak olduğu mevzuat düzenlemelerince Türk vatandaşlarına hasredilen iş ve meslekler şu şekilde sıralanabilir:

1136 Sayılı Kanun uyarınca avukatlık, 2802 Sayılı Hakimlik ve Savcılık Kanunu uyarınca hakimlik ve savcılık, 1512 Sayılı Kanun uyarınca noterlik, Türk vatandaşı olunmaması halinde icra edilemeyecek mesleklerdendir.

Sağlık alanında düzenlenen 1219 sayılı Kanun’a göre diş hekimlerinin, Eczacılar ve Eczaneler Hakkındaki Kanun’a göre eczacıların, hasta bakıcıların, 6343 sayılı Veteriner Hekimliği Mesleğinin İcrasına, Türk Veteriner Hekimleri Birliği İle Odalarının Teşekkül Tarzına Ve Göreceği İşlere Dair Kanun’a göre veterinerlerin Türk vatandaşı olmaması halinde Türkiye’de çalışması mümkün olmayacaktır.

657 sayılı Devlet Memurları Kanunu uyarınca yalnızca Türk vatandaşları devlet memurluğu yapabilmektedir. Devlet memuru olarak çalışamazlarsa da kamu görevi yapmaları mümkündür. Uygulamada karşımıza yabancıların kamu kurum ve kuruluşlarında sözleşmeli olarak çalışması olarak çıkar. Örneğin yabancı devlet vatandaşı Türkiye’de bir üniversitede öğretim görevlisi olarak kamu görevliliği yapabilir.

Denizcilik alanında Türkiye Sahillerinde Nakliyatı Bahriye ve Limanlarda Kara Suları Dahilinde İcrayı Sanat ve Ticaret Hakkında Kanunu uyarınca yabancılar, Türk karasularında taşımacılık faaliyeti yapamazlar ayrıca balıkçılık, dalgıçlık, arayıcılık, kılavuzculuk, kaptanlık, katiplik, tayfalık gibi meslekler yapmaları da mümkün değildir.

5188 sayılı Özel Güvenlik Hizmetlerine Dair Kanun düzenlemesinde bu meslek ile görevlendirileceklerin Türk vatandaşı olması şartı mevcuttur.

4458 sayılı Gümrük Kanunu’na göre yabancılar gümrük müşavirliği yapamazlar.

6326 sayılı Turist Rehberliği Meslek Kanunu’nda belirtildiği üzere yalnızca Türk vatandaşları bu mesleği yapabilirler.


Dikkat Edilmesi Gerekenler

Yazımızda çalışma izni başvurusunun reddi sebeplerine değindik. Red sonucunun ortadan kalkması için izlenmesi gereken yolu genel hatlarıyla açıklamaya çalıştık. İzin başvurusunda bulunma sürecinde ve sonrasında olası problemlere karşı deneyimli yabancılar hukuku avukatları ile çalışılması ilgili yabancının ve işverenin beklenmedik sonuçlarla karşılaşmasını engelleyecektir.


TÜRK VATANDAŞLIĞININ KAZANILMASI

Türk vatandaşlığı doğum yoluyla veya sonradan başvuru yoluyla kazanılabilir. Yabancılar sonradan kazanma şansına sahiptir. Bunun için gerekli şartlar sağlanarak ilgili kuruma başvuru yapılması gerekir. Yani Türk vatandaşlığı başvurusu, vatandaşlık kazanmak için ilgili kuruma yapılan başvurudur.

Türk Vatandaşlığı Başvuru Şartları

Vatandaşlık başvurusu için ne yoldan başvurulduğuna göre başvuru şartları ve gerekli belgeler değişmektedir. En çok karşılaşılan evlilik ve yatırım yoluyla vatandaşlık kazanma konusuna aşağıda değindik ancak detaylı bilgi için mutlaka bir avukat ile görüşülmelidir.

Türk vatandaşlığı başvurusu için aranan şartlar 5901 sayılı Türk Vatandaşlığı Kanunu’nda sayılmıştır. Bu şartlar yerine getirilmeden başvurusu yapılamaz.


Vatandaşlık başvurusu için aranan genel şartlar şunlardır:

Ergin ve ayırt etme gücüne sahip olmak.
Davranışları ile Türkiye’de yaşamaya niyeti olduğunu göstermek.
Toplum sağlığını tehdit edecek bir hastalığı bulunmaması.
İyi ahlaka sahip olmak.
Türkiye’de yeterli seviyede gelire ve bir mesleğe sahip olmak.
Yeterli seviyede Türkçe konuşabilmek. (Yatırım yolu ile vatandaşlıkta bu şart geçerli değildir.)
Kamu düzenini bozacak ve milli güvenliği sarsacak bir duruma sahip olmamak.

Bu şartlar genel şartlardır. Bundan sonra özel olarak Türk vatandaşlığına başvurma sebeplerine göre ek şartlar olacaktır. Bunlara aşağıda değindik.


Evlilik Yoluyla Türk Vatandaşlığı

Kanuna göre evlilik yoluyla Türk vatandaşlığı kazanmak mümkündür. Bir Türk vatandaşı ile 3 yıl boyunca evli olanlar vatandaşlık başvurusu yapabilirler. Başvuru ilgili makamca değerlendirilir ve uygun görülürse kabul edilir.

Evlilik yoluyla Türk vatandaşlığı kazanması için yabancıda aranan şartlar şunlardır:

Bir Türk vatandaşı ile en az 3 yıldır evli olmak.
Aile birliği içinde yaşamak.
Evlilik ilişkisi ile bağdaşmayacak bir eylemde bulunmamak.
Kamu düzenini bozacak ya da milli güvenliği tehdit edecek bir duruma sahip olmamak.


Yatırım Yoluyla Türk Vatandaşlığı 

Yeni düzenlemeyle yabancı yatırımcıların Türk vatandaşlığı kazanması oldukça kolaylaştırılmıştır.

Yatırım yoluyla Türk vatandaşlığı kazanmanın yolları şunlardır:

En az 500.000 USD tutarında sabit sermaye yatırımı yapmak.
En az 50 kişilik istihdam oluşturmak.
En az 400.000 USD tutarında tapuda 3 yıl satılmaz şerhi koydurarak gayrimenkul satın almak.
En az 500.000 USD tutarında mevduatı 3 yıl tutmak şartıyla Türkiye’deki bankalara yatırmak.
En az 500.000 USD tutarında 3 yıl tutmak şartıyla devlet borçlanma araçlarını satın almak.
En az 500.000 USD tutarında 3 yıl elinde tutmak şartıyla gayrimenkul yatırım fonu katılma payı girişim sermayesi yatırım fonu katılım payı satın almak.

Yatırımcının seçtiği yola göre uygunluk belgesi alması gereken makamlarda değişmektedir. Ayrıca diğer yollarla vatandaşlık kazanmaya göre farklı prosedürler işlemektedir. Bu nedenlerle yatırım yoluyla Türk vatandaşlığı kazanmak isteyen kişilerin bir avukat aracılığı ile işlemlerini yapması tavsiye edilir.

5 Yıl İkamet Şartı ile Türk Vatandaşlığı 

Türk vatandaşlığı kazanmanın çeşitli yolları vardır. Yazımızda genel olarak bunlara değindik. Bu yolların hiçbirisine göre vatandaşlık alamayan yabancı, genel yolla Türk vatandaşlığı kazanabilir. Buna ikamet şartı ile Türk vatandaşlığı kazanma da denilmektedir.

Vatandaşlık Kanunu madde 11’de yer alan şartlara göre, genel yolla vatandaşlık alabilmek için bir yabancı en az 5 sene Türkiye’de ikamet etmesi gerekir. Bu şekilde Türk vatandaşlığı için başvuruda bulunabilir. Başvuru tarihine kadar Türkiye’de 5 yıl yaşamış olmak gerekir. Bu 5 yıl içerisinde 12 aydan fazla Türkiye dışında vakit geçirilmemelidir.


Anne veya Baba Üzerinden Soybağı ile Türk Vatandaşlığı

Soy bağı ile kazanılan vatandaşlık, çocuğun doğumu sırasında anne veya babadan her hangi biri Türk vatandaşı olması ile kazanılır.

Soy bağı ile Türk vatandaşlığının kazanılmasında; ana veya babadan yalnız birinin, doğum anında Türk vatandaşı olması yeterli olup diğerinin yabancı bir devlet vatandaşı olması Türk vatandaşlığının kazanılmasına engel teşkil etmez.

KKTC Vatandaşları Türk Vatandaşlığını Nasıl Kazanır?

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti vatandaşı olarak doğduktan sonra, Türk vatandaşlığını kazanmak isteyen kişiler, başvuru yapabilirler.

Bu kişilerin başvurarak Türk vatandaşlığına hak kazanması eşini etkilemez ancak Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti vatandaşı olup, Türk vatandaşlığının kazanılması eşine tesir etmez ancak çocukları hakkında 5901 Sayılı Türk Vatandaşlığı Kanununun 20 inci maddesi hükümleri uygulanır.

Diğer Vatandaşlık Kazanma Yolları

Yukarıda en sık karşılaşılan yollardan bahsettik. Ancak diğer yollardan da kısaca bahsetmek gerekirse:

Göçmen Olarak Türk Vatandaşlığının Kazanılması

Evlat Edinilme Yoluyla Türk Vatandaşlığının Kazanılması

Seçme Hakkı İle Türk Vatandaşlığının Kazanılması

İstisnai Olarak Türk Vatandaşlığının Kazanılması

Türk vatandaşlığı başvurusu yurtiçinde yerleşim yerinin bulunduğu valiliğe, yurtdışında ise dış temsilciliklere yapılır. Başvuru bizzat ya da bu başvuru için düzenlenmiş özel vekaletname ile yapılabilir. Gerekli belgeler hazırlandıktan sonra kişi kendisi ya da özel vekaletname verdiği avukatı aracılığı ile başvuruyu yapabilir.

Türk vatandaşlığı başvurusu için istenen bazı belgeler vardır. Bu belgeler tam ve doğru olarak hazırlanmalıdır.

Vatandaşlık Başvurusu Nasıl Yapılır?

Vatandaşlık başvurusu için öncelikle gerekli belgeler toplanmalıdır. Ardından hizmet bedeli vezneye yatırılarak makbuz alınmalıdır. Belgeler hazırlandıktan ve hizmet bedeli yatırıldıktan sonra kişi yerleşim yerinde bulunan valiliğe başvuruda bulunabilir.
Belgelerin eksik olmaması, zaten uzun olan sürecin daha da uzamaması için çok önemlidir.

Vatandaşlık başvurusunu avukat aracılığı ile yapmak mümkündür. Bazı belgelerin hazırlanması uzun sürebilmekte ve teknik detaylar içerebilmektedir. Avukatlar müvekkilleri adına başvuruda bulunarak süreci takip edebilirler.

Kimler Türk Vatandaşlığı Başvurusu Yapabilir?

Şartları yerine getiren yabancılar başvuruda bulunabilir. Ayrıca başvuran kişi 18 yaşını geçmiş ve ayırt etme gücüne sahip olmalıdır. 18 yaşından küçükler için vatandaşlık başvurusunu velileri yapabilir veya özel yetkili vekaletname verilmiş avukat herkes adına işlemleri yürütebilir.

Türk Vatandaşlığı Başvurusu Aşamaları

Gereken şartların yerine getirilmesi
Gerekli belgelerin hazırlanması
Hizmet bedelinin yatırılması
Yerleşim yerindeki valiliğe başvuruda bulunulması
Gerekirse ek belgelerin temin edilmesi
Mülakat aşamasının geçilmesi

Başvuru sonrası idare nezdindeki vatandaşlık kabül süreçleri de şu şekildedir:

Başvuru
Parmak izi
İl tahkikatı bitti
Komisyon
Evraklar genel müdürlüğe gönderildi
Ön inceleme
İnceleme
Arşiv araştırması
Araştırma değerlendirme
Listeye eklenecek
Listeye eklendi
Karar aşaması

DİKKAT!: Başvuruyu birlikte yürüteceğiniz avukat bu süreçlere hakim olarak sizi sürece göre mutlaka bilgilendirmeli ve yönlendirmelidir.

Türk Vatandaşlığı Başvurusu Ne Kadar Sürede Sonuçlanır?

Vatandaşlık başvurusu yoğunluğa, başvurunun özelliklerine ve belgelerde eksik olup olmamasına göre değişebilmektedir. Fakat genel olarak başvurunun 12-24 ay aralığında sonuçlandığı söylenebilir. Başvurunun avukat aracılığıyla yapılması belgelerin doğru ve eksiksiz hazırlanmasını sağlayarak sürenin uzamasını engeller. Aksi halde başvuruların çok uzun sürdüğünü görmekteyiz.


Türk Vatandaşlığı Başvurusunun İptali

Vatandaşlık başvurusu yapan kişi başvurusu sonuçlanana kadar iptal edebilir. Olumlu sonuçlanmış kişinin yalan beyanda bulunduğu ya da vatandaşlığın esaslı şartlarını gizlediği fark edilirse vatandaşlığı iptal edilir. Bu durumda kişiyle birlikte vatandaşlık kazanan eşi ve çocuklarının da vatandaşlığı iptal edilecektir.

Türk Vatandaşlığı Başvurusunda Avukat Vekaletnamesi

Vatandaş olma başvurusu avukat aracılığıyla yapılması mümkündür. Vatandaşlık kişiye sıkı sıkıya bağlı bir hak olduğundan dolayı bu konuda avukatla çalışmak için özel vekaletname düzenlenmelidir. Yani vekaletnamede avukatın vatandaşlık başvurusu yapmaya yetkili olduğuna dair bir ifade yer almalıdır. Aksi takdirde avukatın başvuru talebi reddedilecek, kişinin bizzat kendisinin başvuruda bulunması istenecektir.

Türk Vatandaşlığı Başvurusunda Avukatın Önemi

Türk vatandaşlığı başvurusu için şartların yerine getirilip getirilmediğini kontrol etme, belgelerin tam ve doğru olarak hazırlanması ve başvurunun yapılması gibi konularda avukatlardan yardım alınabilir. Avukatlar teknik bilgileri sayesinde işlemin doğru şekilde yapılmasını sağlar.

Ayrıca Türk vatandaşı olmak isteyen yabancılara danışmanlık vererek hangi yolla vatandaşlık kazanmanın daha kolay olabileceğini belirleyebilirler. Mıhcı Hukuk Bürosu olarak yabancı müvekkillerimizin başvurularının olumlu sonuçlanması için titiz ve hızlı şekilde çalışıyoruz.

EVLİLİK YOLUYLA TÜRK VATANDAŞLIĞININ KAZANILMASI

Evlilik Yoluyla Türk Vatandaşı Olmak , Evlilik yoluyla Türk vatandaşlığına geçmek için gerekli belgeler, Türk vatandaşı olmak için kaç yıl evli kalmak gerekli, Türk vatandaşı ile evli yabancıların vatandaşlık işlemleri gibi konularda çok merak edilen sorulara cevaplar verdiğimiz içeriğimizle sizlerleyiz.

Türk vatandaşlığının kazanılması yolları, 5901 sayılı Türk Vatandaşlığı Kanunu’nda düzenlenmiştir. Kanun’un “Türk Vatandaşlığının Kazanılması Halleri” başlıklı 5. maddesine göre, “Türk vatandaşlığı, doğumla veya sonradan kazanılır.” Türk vatandaşlığının kazanılması “aslen Türk vatandaşlığını kazanılması” ve “sonradan Türk vatandaşlığının kazanılması” olarak iki gruba ayrılmaktadır. Bu makalede Türk vatandaşlığının sonradan kazanılması yollarından biri olan Türk vatandaşlığının evlenme ile kazanılması yolu hakkında hukuki bilgi verilecektir.

5901 sayılı Türk Vatandaşlığı Kanunu’nun 16. maddesinde Türk vatandaşlığının evlenme yoluyla kazanılması düzenlenmiştir. Bu konuda mevzuatta çeşitli değişiklikler yapılmıştır. Türk vatandaşlığının evlenme yoluyla kazanılması ilk kez 403 sayılı Türk Vatandaşlığı Kanunu’nda düzenlenmiştir ve bu hak sadece Türk bir erkek ile evlenen yabancı kadınlara verilmiştir.  

Türk vatandaşlığının evlenme yoluyla kazanılmasının 403 sayılı Kanun’da düzenlenmiş halleri, muvazaalı evliliklere yol açması ve cinsiyet ayrımına sebebiyet vermesi bakımından değişiklik yapılması sonucunu doğurmuştur.

4866 sayılı Kanun ile 403 sayılı Türk Vatandaşlığı Kanunu’nun 5. maddesinin 1. ve 2. fıkraları değiştirilmiştir. Değiştirilen fıkralara göre, “Bir Türk vatandaşı ile evlenme, kendiliğinden Türk vatandaşlığını bahşetmez. Ancak, bir Türk vatandaşı ile evlenme nedeniyle Türk vatandaşlığını kazanmak isteyen yabancılar, en az üç yıldan beri evli olmaları, fiilen birlikte yaşamaları ve evliliğin devamı kaydıyla, yurt içinde en büyük mülki idare amirliklerine, yurt dışında ise Türk konsolosluklarına yazılı olarak başvuruda bulunabilirler. Başvuru üzerine İçişleri Bakanlığınca yapılacak inceleme ve soruşturma sonucunda, aranan şartları taşıdıkları anlaşılan kişiler, bu durumun tespitine ilişkin karar tarihinden itibaren Türk vatandaşlığını kazanırlar.


Ancak, bir Türk vatandaşı ile evlenen yabancı, evlenmekle eski vatandaşlığını kaybediyorsa Türk vatandaşlığını kendiliğinden kazanır.”

Fıkralarda yapılan değişiklik ile cinsiyet ayrımı kaldırılmıştır. Evlenme yoluyla Türk vatandaşlığının kazanılması bakımından bazı koşullar öngörülmüştür. Başvuruda bulunan kişi için bu koşulları sağlaması bakımından inceleme yapılacağı belirtilmiştir. Yapılan değişiklik ile eşlerin en az 3 yıldan beri evli olmaları, fiilen birlikte yaşamaları ve yurt içinde en büyük mülki idare amirliklerine, yurt dışında ise Türk konsolosluklarına yazılı olarak başvuruda bulunmaları gereklidir. Yapılmış olan değişiklik ve getirilen şartlar ile muvazaalı evlilikler engellenmeye çalışılmıştır.

Her ne kadar 4866 sayılı Kanun ile değişiklik yapılarak cinsiyet ayrımının ve muvazaalı evliliklerin artmasının önüne geçilmişse de bazı hususlarda devam eden karışıklıklar sebebiyle Kanun’un ilgili maddesinde tekrar değişiklik yapılmıştır. Kanun maddesinde eşlerin en az 3 yıldan beri evli olmaları, fiilen birlikte yaşamaları ve yurt içinde en büyük mülki idare amirliklerine, yurt dışında ise Türk konsolosluklarına yazılı olarak başvuruda bulunmaları şartları bakımından netlik mevcuttur. Evlilik yoluyla Türk vatandaşlığının kazanılması bakımından verilecek olan kararda takdir yetkisinde ise netlik bulunmamaktadır. Bu sebeple 2009 yılında değişiklik yapılarak evlilik yoluyla Türk vatandaşlığının kazanılmasında yetkili makam kararının ya da idarenin takdir yetkisinin hangisinin etken olacağı hususu netlik kazanmıştır.


Evlilik Yoluyla Türk Vatandaşlığı Başvurusu Neden Reddedilir?

2009 yılında çıkarılan 5901 sayılı Türk Vatandaşlığı Kanunu ile evlilik yoluyla Türk vatandaşlığının kazanılması süreci son halini almıştır. 5901 sayılı Türk Vatandaşlığı Kanunu’nun 16. maddesine göre;

“(1) Bir Türk vatandaşı ile evlenme doğrudan Türk vatandaşlığını kazandırmaz. Ancak bir Türk vatandaşı ile en az üç yıldan beri evli olan ve evliliği devam eden yabancılar Türk vatandaşlığını kazanmak üzere başvuruda bulunabilir. Başvuru sahiplerinde; 

a) Aile birliği içinde yaşama, 
b) Evlilik birliği ile bağdaşmayacak bir faaliyette bulunmama, 
c) Millî güvenlik ve kamu düzeni bakımından engel teşkil edecek bir hali bulunmama, şartları aranır. 
(2) Başvurudan sonra Türk vatandaşı eşin ölümü nedeniyle evliliğin sona ermesi halinde birinci fıkranın (a) bendindeki şart aranmaz. 
(3) Evlenme ile Türk vatandaşlığını kazanan yabancılar evlenmenin butlanına karar verilmesi halinde evlenmede iyiniyetli iseler Türk vatandaşlığını muhafaza ederler.”

Mevzuat hükmü ışığında evlenme yoluyla Türk vatandaşlığının kazanılmasının şartları şu şekildedir:

1. Evliliğin En Az 3 Yıl Sürmesi

Türk vatandaşlığının evlenme yoluyla kazanılmasının şartlarından biri, Türk vatandaşı ile yapılan evliliğin en az 3 yıl sürmüş olmasıdır. Bu durum 5901 sayılı Kanun’un 16. maddesinin 1. fıkrasında belirtilmiştir. Dolayısıyla bir yabancının Türk vatandaşı ile evlenmesi sonucu doğrudan Türk vatandaşlığı kazanmayacağı açıkça ortadadır. En az 3 yıl evli kalmak şart koşulmuştur.


2. Aile Birliği İçinde Yaşama

Türk vatandaşlığının evlenme yoluyla kazanılmasında aile birliği içinde yaşama şartı da aranmaktadır. Bu koşulun varlığı bakımından yapılacak olan inceleme Bakanlık tarafından, soruşturma ise İl Emniyet Müdürlüğü tarafından yapılacaktır. Diğer koşulları sağlayan yabancının yaptığı başvuru sonrası Türk vatandaşı olan eşi ölürse aile birliği içinde yaşama imkânı kalmamış olacağından bu şart aranamayacaktır. 


3. Evlilik Birliği ile Bağdaşmayacak Bir Faaliyette Bulunmama 

Evlenme yoluyla Türk vatandaşlığını kazanmak isteyen yabancıların evlilik birliği ile bağdaşmayacak faaliyetlerden kaçınmaları gerekmektedir. Bu faaliyetlere örnek olarak fuhuş yapmak yahut fuhuş yapılmasına aracılık etmek gösterilebilir. 


4. Millî Güvenlik ve Kamu Düzeni Bakımından Engel Teşkil Edecek Bir Hali Bulunmama

Vatandaşlık başvurusu yapan yabancının milli güvenlik ve kamu düzeni bakımından engel teşkil edecek bir hali bulunmaması gerekmektedir. Bu haller başlıca terör örgütlerine üyelik, irtibat, iltisak ve mensubiyet olarak sayılabilir.

Ayrıca Türk Vatandaşlığı Kanunu’nun Uygulanmasına İlişkin Yönetmelik’in 25. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendinde “Herhangi bir suçtan dolayı yargılanmasının devam ettiği veya hükümlü ya da tutuklu olduğu anlaşılanların” başvurusunun kabul edilmeyeceği düzenlenmiştir. Bir diğer deyişle, hakkında açık ceza soruşturması veya ceza davası olanlar ile tutuklu veya hükümlü olanlar, evlenme yoluyla Türk vatandaşlığını kazanamaz.


Evlilik Yoluyla Türk Vatandaşlığı Başvurusu Nasıl/Nereye Yapılır?

Türk vatandaşlığının evlenme yoluyla kazanılmasında başvuru, yurt içinde ve yurt dışında yapılabilir. Yurt içinde başvuru valiliğe yapılırken yurt dışında ise dış temsilciliklere yapılmaktadır. Yapılacak olan başvuru bizzat yahut avukat ile yapılabilir. Ayırt etme gücü bulunmayan ve ergin olmayan kişilerin başvuruları veli yahut vasi tarafından yapılır.

Evlilik Yoluyla Türk Vatandaşlığı Ne Kadar Sürede Alınır?

Valiliğe veya dış temsilciliklere yapılan vatandaşlık başvurusu ortalama 5-6 ay içerisinde sonuçlanır. Tahancı Hukuk Bürosu tarafından yapılan vatandaşlık başvuruları yetkili makamlar ile kurulan temaslar sonucu daha hızlı şekilde sonuçlanmaktadır.

Evlilik Yoluyla Türk Vatandaşlığı Kazanıldıktan Sonra Eşin Ölmesi Durumunda Vatandaşlık Kaybedilir mi?

Yabancı eş Türk vatandaşlığını kazandıktan sonra Türk eşi ölürse kazanılmış olan vatandaşlık hakkı korunur. Yani Türk vatandaşlığı kaybedilmez. Türk vatandaşlığı evlenme yoluyla kazanılmış ancak sonradan bu evliliğin butlanına karar verilmiş ise yapılan evliliğin iyi niyetli olması halinde evlenme ile Türk vatandaşlığını kazanan yabancılar Türk vatandaşlığını muhafaza eder. 

Evlilik Yoluyla Türk Vatandaşlığı Başvurusu Neden Reddedilir?

Evlenme yoluyla Türk vatandaşlığının kazanılması için yapılan başvuru, kanunda sayılan şartların eksik olması yahut takdir yetkisi nedeniyle reddedilebilir. Vatandaşlık başvurusu reddedilenler, işlemin kendilerine tebliğ tarihinden itibaren 60 gün içerisinde idari dava açmalıdır.


Evlenme yoluyla Türk vatandaşlığının Kazanilmasi ne kadar sürer?

Yabancı kişinin Türk Vatandaşlığını kazanabilmesi için bir Türk Vatandaşı ile en az 3 yıl boyunca evli kalması gerekmektedir.

Evlilik yoluyla vatandaşlık başvurusu ne kadar sürede sonuçlanır 2023?

Avukat olmadan yapılan başvurular ortalama 2 sene içerisinde sonuçlanmaktadır. Vatandaşlık avukatı ile ise vatandaşlık başvurusu sonuçlanma süresi 6 ay-1 sene arasında olacaktır.


GAYRIMENKUL İLE İSTİSNAİ YOLDAN TÜRK VATANDAŞLIĞININ KAZANILMASI

Ev alarak Türk vatandaşlığı kazanımı, Türkiye’de sıkça başvurulan bir hukuki yoldur. Yasal düzenlemeleri ve uygulamadaki işleyişi bakımından önemli bir hukuki zemini vardır.

Yazımızda gayrimenkul alımı ile Türk vatandaşı olma imkanından, şartlarından ve sürecin aşamalarından bahsettik. Sık sorulan soruları yanıtladık. Önemli bir konu olması nedeniyle dikkatli okumanızı öneririz.


Gayrımenkul ile İstisnai Yoldan Türk Vatandaşlığı Nedir?

En az 400 bin dolar değerinde bir gayrimenkulü satın alarak bunun 3 yıl boyunca satılmayacağını tapu kaydına şerh vererek taahhüt eden yabancının Türk vatandaşlığını kazanmasına “Gayrimenkul alarak Türk vatandaşlığının kazanılması” denir.
Temel düzenlemeleri 5901 sayılı Türk Vatandaşlığı Kanunu madde 12 ve 27544 resmi gazete sayılı Türk Vatandaşlığı Kanununun Uygulanmasına Dair yönetmelik madde 20 düzenlemesinde yer alır. Ayrıca 12 Mayıs 2022 tarihli değişiklik düzenlemesi de burada önem taşır.


Gayrımenkul ile vatandaşlık kazanımı esas itibariyle “istisnai yoldan Türk vatandaşlığının kazanılması” kategorisine girer.

ÖNEMLİ: Ev alarak Türk vatandaşlığının kazanılması, uygulamada ciddi bir hukuki zemin içerisinde ilerleyen bir süreçtir. Ciddi teknik ayrıntıları vardır. İdarenin bu yolla vatandaşlık kazanma ile ilgili sürekli değişken politikaları vardır. Bu nedenle sürecin avukat yardımı ile takip edilmesi önem arzeder. Burada İstanbul ve çevresinden “İstanbul yabancılar avukatı” Ankara ve çevresinden “Ankara yabancılar avukatı” ile çalışmak hukuki anlamda hata ve ihmali engeller.

Gayrımenkul alarak vatandaşlık şartları:

  1. Yabancının milli güvenlik ve kamu düzeni açısından sakıncalı bir halinin olmaması,
  2. En az 400 bin Dolar değerindeki bir taşınmazı satın almış olmak,
  3. En az 400 bin Dolar değerindeki taşınmazın tapu kaydına 3 yıl boyunca satılamayacağına dair şerh koydurmak

şeklinde 3 şart mevcuttur. Tabi burada yabancıların satın alabileceği taşınmazın da bazı özellikleri sağlaması gerekir. Yani genel olarak yabancıların Türkiye’den gayrimenkul alımı şartları sağlanmış olmalıdır. Bununla ilgili olarak “Yabancıların Türkiye’den ev ve arazi alma koşulları” başlıklı yazımızı okuyabilirsiniz.


ÖNEMLİ: 13 Mayıs 2022 düzenlemesinden önce 400 bin dolara taşınmaz satın alarak vatandaşlık kazanma şartı 250 bin dolar idi. Yeni düzenleme ile bu miktar 400 bin dolara çıkarılmıştır. Bu yeni rakam 13 Haziran 2022 itibariyle uygulamaya girmiştir.

Gayrimenkul Alımı ile Türk Vatandaşlığı Nasıl Alınır?

400 bin dolara gayrimenkul alımı ile Türk vatandaşlığı kazanmak için öncelikle;

Yabancının Türk vatandaşlığı kazanma imkanı değerlendirilmelidir. Genel aranan şartların sağlanıp sağlanmadığına bakılmalıdır.

Eğer yabancının daha kolay bir yoldan vatandaşlık alma ihtimali mevcutsa bu yol izlenmelidir. Daha kolay ve hızlı bir yol mevcut değilse 400 bin dolara ev alarak vatandaşlık kazanma yoluna gidilir.

Öncelikle taşınmaz satın alma işlemi yapılır, tapuya gerekli şerhler konulur. Taşınmazın vatandaşlığa uyumlu olması gerekir.

Sonrasında gerekli belgeler hazırlanır. Gerekli belgelere aşağıda detaylı olarak yer verdik.

Kısa süreli ikamet izni için İl Göç İdaresine başvuru yapılır. Ardından vatandaşlık başvurusu için Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğüne gerekli dilekçelere ekli belgeler ile başvuru yapılır.

Süreç içerisinde başvurunun durumu sorgulatılır, eksik evrak veya istenen başka bir veri varsa bunlar tamamlanır. Nihayetinde başvuru sonucu, başvurucuya yahut avukatına bildirilir.

Aşağıda da değineceğimiz üzere eğer başvuru reddedilirse bununla ilgili idari işlemin iptali davası açmak mümkündür.

DİKKAT: Yukarıda sayılan tüm şartların sağlanmış olması ihtimalinde dahi teorik olarak başvurunun reddedilme ihtimali vardır. Zira bir kişinin vatandaşlığa alınması, devletin egemenlik hakkı ile ilgili bir meseledir. Bu nedenle sürecin eksiksiz ve o günki hükümet politikalarına uyumlu bir şekilde takip edilmesi gerekir. Bu noktada yapılacak en doğru şey, deneyimli yabancıları hukuku avukatı ile çalışmak olacaktır.

Gayrimenkul Alımı ile Türk Vatandaşlığı Süreci Ne Kadar Sürer?

Gayrimenkul alımı ile Türk vatandaşlığı alma süreci ortalama 8-9 ay civarında sürmektedir. Taşınmazın satın alınıp şerh konulması süreci 1-2 ay sürmekte, sonrasında başvuru yapılıp 7-8 aylık değerlendirme süreci söz konusu olmaktadır.

400 Bin Dolarlık Taşınmaz Yabancıdan Alınabilir mi?

Vatandaşlık kazanmak için satın alınacak olan taşınmaz, başka bir yabancıdan satın alınmış olmamalıdır. Yani muhakkak bir Türk vatandaşı yahut tüzel kişisinden satın alınmış bir taşınmaz söz konusu olmalıdır.

Gayrimenkul Alarak Vatandaşlık Masrafı Ne Kadardır?

Gayrimenkul alarak Türk vatandaşlığını kazanma süreci yekpare bir süreç değildir. Çeşitli aşamaları içerir. Bu süreçte çeşitli harç ve masraf kalemleri söz konusu olur. 2023 yılı için güncellenmiş olan bu masraf kalemlerinin nasıl bir tutara karşılık geldiğini öğrenmek için avukata danışmakta fayda vardır. Çünkü somut olaya göre değişkenlik arz edebilmektedir.


Ev Alarak Vatandaşlık Avukatlık Ücreti Ne Kadardır?

400 bin dolara ev alarak vatandaşlık kazanma sürecinde avukat ücreti somut başvurunun kapsamına göre değişmektedir. Yabancının aile için de süreç işletilip işletilmeyeceği, ikamet izni, taşınmazın değeri, yabancının hukuki statüsü vb. bir çok unsur sürecin zorluğu ve koyalığını etkileyeceği için avukatlık ücreti de ona göre değişir. Bu noktada avukata sormak yararlı olacaktır.

Gayrimenkul Alımı ile Vatandaşlık Başvurusu Reddedilirse Ne Yapılır?

Gayrimenkul alımı ile vatandaşlık başvurusunun reddi halinde iptal davası açma imkanı vardır. Vatandaşlık başvurusunun reddi, bir idari işlem olduğu için buna karşı idare mahkemesinde 60 günlük süre içerisinde idari işlemin iptali davası açılabilir.

400 Bin Dolara Gayrimenkul Alarak Türk Vatandaşlığı Kazanma Kararını Kim Verir?

Bu süreçte, kısa dönem ikamet izni kararı “İl Göç İdaresi” tarafından verilir. En az 400 bin dolar karşılığı taşınmaz satın alma şartının sağlanıp sağlanmadığı konusundaki onayı “Çevre ve Şehircilik Bakanlığı” verir. “Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü” tarafından vatandaşlık başvurusu değerlendirildikten sonra vatandaşlık kazanma kararını “Cumhurbaşkanı” verir.

Yabancı Kişi Türkiye’ye Gelmeden Taşınmaz Satın Alabilir mi?

Türkiye’den gayrimenkul alma işlemleri vekaletname ile gerçekleştirilebilir. Bu nedenle yabancının Türkiye’de bulunması şart değildir.

Gayrimenkul Alarak Vatandaşlık Kazanma Eşi ve Çocukları Kapsar mı?

Bir yabancının 400 bin dolara gayrimenkul alarak vatandaşlık kazanması, eşe ve çocuğa sirayet eder. Yani hem yabancı kişinin eşi hem de ergin olmayan çocukları Türk vatandaşlığını bu şekilde kazanmış olurlar.

Sonuç Olarak Dikkat Edilmesi Gerekenler

Yazımızda ev alarak Türk vatandaşlığı kazanma sürecinin detaylarına ve uygulamadaki işleyişe değindik. Görüldüğü üzere önemli bir hukuki zemin söz konusudur. Burada gayrimenkul alımı ile Türk vatandaşlığı kazanmak isteyen yabancının özellikle dikkat etmesi gereken bazı hususlar vardır. Buna göre:

Yabancı kişinin ilgili taşınmazı 3 yıl boyunca satamayacağını bilmesi gerekir.
Bu süreçte Türk vatandaşlığına aykırı düşecek eylem ve söylemlerden uzak durması gerekir. 
Gayrimenkul alarak vatandaşlık kazanma işlemi eşi ve çocuğu da kapsadığı için çok önemli bir imkandır. Bu imkanın zayi olmaması adına sürecin titizlikle takip edilmesi gerekir.
400 bin dolara Gayrimenkul alarak Türk vatandaşı olmak isteyen kişi ve ailesi için mülakat yapılır. Bu sözlü görüşmede kişinin Türk vatandaşlığına uygun olup olmadığı ele alınır.
400 bin dolar değerindeki taşınmaz satın alınırken dikkat edilmesi gereken ayrıntılar mevcuttur. Burada ciddi bir dolandırıcılık söz konusu olduğundan dikkatli hareket edilmelidir. Değeri 400 bin doların üzerinde olsa da her taşınmaz vatandaşlığa uygun olmayabilir. Her sene bakanlık tarafından güncellenerek yayımlanan listeye göre bazı il ve ilçelerin bazı mahallelerinde bulunan taşınmazlar uygun değildir. Çünkü bir bölgenin yüzölçümü bakımından ancak %10’luk kısmı yabancılar tarafından satın alınabilir. Bu nedenle taşınmazın bu tür kriterler bakımından önceden değerlendirilip o şekilde satın alınması ve sürece o şekilde girilmesi gerekir. Buna hukuki ön değerlendirme denilir ve muhakkak deneyimli avukat yardımı alınarak yapılması icab eder.


DEPORT KARARI


Deport Nedir?

Deport kararı kaldırma ile ilgili sorular uygulamada sıklıkla karşımıza çıkmaktadır. Deport kararı Türkiye’de bulunan yabancıların sınır dışı edilmeleri ve haklarında Türkiye’ye giriş yasağı konulması anlamına gelir.

Yabancının Türkiye içerisinde vize ihlali yapma, kanuna, ahlaka aykırı faaliyetlerde bulunma, ulusal güvenlik veya sağlık için tehlikeli olma, çalışma izni olmaksızın çalışma gibi faaliyetleri sürdürmesi sonucunda deport edilmesi söz konusu olur.

Türkiye Cumhuriyeti Devletine vatandaşlık bağı olmayan kişiler Türk hukuk düzeni içerisinde yabancı olarak kabul edilir. Yabancılar yine de hukuki olarak farklı statülere sahiptir. Ancak kişinin yabancı kabul edilmesindeki temel unsur vatandaşlığının olup olmamasıdır.

Hakkında deport kararı verilip sınırdışı edilen yabancının bir daha Türkiye’ye giriş yapabilmesi için giriş yasağının kalkması yani deport kararının kaldırılması gerekir. Deport kararının kaldırılması yabancılar için önemli bir durum arzeder. Çünkü deport edilen kişiler eşlerinden çocuklarından ayrı yaşayabilmekte veya gönderildikleri ülkelerde sıkıntılı şartlarla karşılaşabilmektedir.

Deport Edilme (Sınırdışı Edilme) Sebepleri


Deport kararının kaldırılması konusunda en önemli unsur deport kararının hangi gerekçeye dayanılarak verildiğidir. Buna bağlı olarak kişi kısa süreliğine deport edilebileceği gibi ömür boyu yurda girişi de yasaklanabilir. Deport olma nedenleri çok çeşitli olabileceği gibi en çok karşılaşılan nedenler olarak vize süresini aşma veya oturma izni süresini uzatmama hallerini söyleyebiliriz.

En temel neden olarak yabancıların Türkiye içerisinde hukuka aykırı faaliyetlerini söyledik. Buna bağlı olarak uygulamada şu nedenlerle karşılaştığımızı söyleyebiliriz:

Yabancının oturma izni olmasına rağmen çalışma izni almaksızın Türkiye’de çalışıyor olması. Yani kaçak çalışan yabancı deport edilmektedir.

Türkiye’de bulunmak için aldığı vizenin süresinin dolmuş olmasına rağmen ülkeden çıkış yapmayan yabancı vize ihlali yapmış olur ve sınırdışı edilir. (Vize ihlali olarak adlandırılan bu durumda eğer yabancı vize ihlali cezasını öder ve çıkış giriş yapar ve devamında 10 gün içerisinde oturma iznine başvurursa deport edilmez. Bu konudaki geniş bilgiyi vize ihlali cezası ve hesaplaması yazımızdan okuyabilirsiniz.

Oturma izni süresi dolmasına rağmen bunu uzatmayan yabancı yakalanarak sınır dışı edilir.

Yabancılar bazen Türkiye’de belirli hakları elde etmek için muvazaalı evlilik yaparlar. Bu sahte evlilik tespit edilirse yabancı gene sınır dışı edilir. Ayrıca hakkında V70 tahdit kodu işlenir.

Yabancı kişi Türkiye’de fuhuş gibi ahlaka aykırı eylemlerde bulunmuşsa yakalanarak deport edilir.

Yabancının suç işlemesi ve hapis cezasına mahkum edilmesi de bir sınır dışı edilme sebebidir. Terör örgütü üyesi veya sempatizanı olan yabancı da bu kapsamda deport edilebilecektir.

Türkiye’ye kaçak yollarla veya sahte evraklarla giren kişilerin sınırdışı edildiği de görülmektedir. Hakkında deport kararı olan bir kişi Türkiye’ye her nasılsa yasaklı giriş yapmışsa gene sınır dışı edilir.

Yabancının, toplum sağlığını tehlikeye sokacak bulaşıcı bir hastalığa yakalandığı tespit edilirse gene hakkında deport kararı verilebilir.

Uluslararası koruma başvurusu reddedilen yabancılar ile bu koruma statüleri sona eren yabancılar için de deport edilmeleri söz konusu olacaktır.

Burada saydığımız nedenler sınırlı değildir. Yabancının başka nedenlere dayalı olarak deport edilmesi de mümkündür. Yurt dışı edilme nedenine bağlı olarak yurda giriş yasağı süresi de belirlenir. Dediğimiz gibi her nedene bağlı olarak farklı süreler vardır.

Geçtiğimiz günlerde Türkiye’ye giriş yasağı ile ilgili yeni düzenlemeler yapılmıştır. Buna göre artık kişinin Türkiye’ye girişi 1 ay ile 5 yıl arasında yasaklanabilmekte ve her bir kısıtlama için farklı sonuçlar doğabilmektedir. 

Bazı durumlarda sınır dışı edilen kişi için sınır dışı edilme nedenine bağlı olarak yabancı tahdit kodu konur. Bu nedenle yabancı hakkında işlenmiş kodun kaldırılması önem arzeder. Bu sürecin bir avukat yardımı ile sürdürülmesi de aynı önemdedir.


Esasen deport kaldırma işlemlerine girişmeden önce yabancının hakkında ne tür tahdit kodu var bunun kontrolü gerekir. Eğer bilgilendirici değil de sınırlandırıcı tahdit kodu var ise yapılacak işlemler biraz değişmekte ve zorlaşmaktadır. Ülkeye giriş yasağı koyan tahdit kodları ile ilgili ayrıntılı ve geniş bilgiyi tahdit kodu ve kaldırılması yazımızdan okuyabilirsiniz.

Deport Kararını Kim Verir?

Yabancının deport edilmesine Göç İdaresi Genel Müdürlüğü veya ilgili valilik karar verir. Burada kişiye bir yurda giriş yasağı süresi belirlenir ve bu sürenin belirlenmesinde idarenin yetkisi çok geniştir. Ancak buna rağmen gene kanunda öngörülen sınırlar içerisinde bir süre belirlenecektir.

Bahsedildiği gibi idarenin yetkisi geniştir ve bu yetki bazen fevrice kullanılmaktadır. Ancak bu şekilde kullanılan yetkiye karşı ise yargı yolu açıktır.


Deport Kaldırma İşlemleri

Kural olarak hakkında sınır dışı edilme kararı olan kişi, yani deport edilen yabancı, yurda giriş yasağı süresi dolmadan Türkiye’ye giriş yapamaz. Ancak bu durumun bazı istisnaları vardır. Yani her zaman bu sürelerin dolmasını beklemeye gerek yoktur.

Deport kaldırma işlemleri iki türlü olabilir. İlk olarak yabancı meşruhatlı vize almış olabilir. Bu vize ile hakkında verilen sınır dışı süresi dolmadan ülkeye giriş yapabilir. İkinci olarak da yabancı, hakkında verilen deport kararının iptalini idare mahkemesinden dava yolu ile talep edebilir. Aşağıda bu iki yolu ayrıntıları ile anlatacağız.


Meşruhatlı Vize Alarak Deport Kaldırma

Deport kararına rağmen Türkiye’ye yabancının giriş yapabilmesinin bir yolu meşruhatlı vize alınmış olmasıdır. Hakkında deport kararı uygulanmış bir yabancı, evlilik dolayısıyla, eğitim – araştırma dolayısıyla, çalışma – tedavi dolayısıyla alacağı meşruhatlı vize sayesinde süresi dolmamış olmasına rağmen Türkiye’ye giriş yapabilir. Bu saydığımız vizelerin alınabilmesi için söz konusu sebeplere dayanak teşkil eden evraklar vize başvurusu sırasında belgelenmelidir. Aksi halde başvuru reddedilir.

Meşruhatlı vize davetiyesi başvurusunu uzmanı olmayan kişiler yaptığında genelde ret kararı gelmektedir. Bu işlemleri mutlaka daha önce çalışmış bir avukat ile yürütmeniz sağlıklı olacaktır.

Bazı kişilerin meşruhatlı vize talep etmeleri mümkün olmaz. Burada terör örgütü üyeliği ve devlet aleyhine faaliyet gösterme gibi nedenlerle sınır dışı edilme durumları kastedilmektedir. Bu kişiler meşruhatlı vize talep ederek ülkeye giremez ancak idare mahkemesinde deport kararının iptali talepli bir dava açmaları ve bu davanın başarıya ulaşması sonucunda deport kararı kaldırılır ve Türkiye’ye giriş yapabilirler.

Deport Kararına Karşı Dava Yolu

Deport kararına itiraz, dava yolu ile gerçekleştirilebilir. Deport kararı idarenin aldığı bir karar olması dolayısıyla idari işlem niteliğindedir. İdari işlemlerin iptali için idare mahkemesinde iptal davası açılmalıdır. İdarenin gerçekleştirdiği bütün iş ve işlemler yargı denetimine tabi tutulabilir. İdarenin bu işlemleri yargıya taşınmadığı müddetçe hukuka uygun kabul edilir.

Eğer bir yabancı hakkında deport kararı alınmışsa, kararı alan idare ilgili yabancıya veya bu yabancının yasal temsilcisine kararı gerekçeli olarak tebliğ eder.

Sınır dışı edilme kararı kendisine uygulanmak istenen yabancı bu çerçevede hakkında verilen deport kararının hukuka aykırı olduğunu iddia ederek idare mahkemesinde iptal davası açabilir. Burada sınırdışı etme kararına itiraz niteliğindeki bu davayı açabilmek için 7 günlük hak düşürücü süre söz konusudur. Deport kararının kendisine tebliğ edilmesinden itibaren 7 gün içinde bu davayı açmalıdır.

DİKKAT!: Bu kararı tebliğ alan yabancı dava konusunda oldukça hızlı hareket etmelidir. Çünkü dava yoluna gitmek isteyen yabancı avukata gittiğinde avukatın yapacağı ve zaman alan bir çok işlem (il göç idaresi ile yazışma, olaya göre başka yerden toplanacak belgelerin toplanması, gerekli karar araştırması, dilekçe yazımı, dava açılması) mevcuttur.

Genel olarak bu karara karşı idare mahkemesinde açılan iptal davası deport işleminin uygulanmasını durdurur. Yani mahkeme bir karar verene kadar kişi sınır dışı edilemez ve Türkiye’de kalmaya devam edebilir. Bu yabancı için oldukça iyi bir haktır.
Bazı durumlarda sınır dışı edilen kişi için sınır dışı edilme nedenine bağlı olarak kod konur. Örneğin G-87, V-70 kodları gibi. Bu kodların kaldırılması da ancak idare mahkemesinde açılacak davaya bağlıdır. Bu konuyu yukarıda linkini verdiğimiz yazımızda ayrıntılı açıklamıştık.

Sınır Dışı Edilme İşlemleri ve Süreci

Hakkında deport edilme sebepleri gerçekleşen yabancı kolluk kuvvetleri tarafından yakalanmış olabilir. Resmi bir kurumun durumu farketmesi üzerine kolluk kuvvetlerine durum ihbar edilmiş olabilir. Yahut yabancı kendi isteği ile kolluk kuvvetlerine durumu bildirerek ülkeyi terk etmek istediğini bildirebilir.

Yakalanan yabancı öncelikle hastaneye götürülerek muayene yapılır. Sonrasında İl Göç İdaresinin bu tarz durumlar için belirlediği bir yere götürülür. Burada yabancı kişinin deport edilmesine ilişkin evraklar hazırlanır.

Yabancı bu aşamada da (henüz karar çıkmadan) avukat tutabilir, görüşebilir, sınırdışı kararı çıkmaması için avukatının İl Göç İdaresi ile görüşmesini sağlayabilir veya gerekli evrakları alarak karara itiraz etmesini sağlayabilir.

Belgeleri tamamlanan yabancı geri gönderme merkezine gönderilir. İstanbul’da yabancı kadın Silivri Geri Gönderme Merkezine gönderilirken yabancı erkek Çatalca Geri Gönderme Merkezine götürülür. Geri gönderme merkezine bu şekilde nakledilen yabancı işlemleri bittiğinde ve dava da açmamış ise ülkelerine gönderilmesi sağlanır. Bazı durumlarda ise yabancının istediği başkaca bir ülkeye gönderilebilir.

Terke Davet (Terke Çağrı) Nedir?

Deport edilmeleri için gereken şartlar oluşan yabancı eğer kendisi kolluk kuvvetlerine sınır dışı edilmek üzere başvurursa veya avukat aracılığı ile deport değil de terke davet verilmesine karar verilmesini sağlar ise geri gönderme merkezine götürülmek zorunda kalmayabilir. Bu yabancılar için terke davet isimli hukuki prosedür söz konusu edilir ki bu çok daha iyidir. Hakkında terke davet prosedürü işletilen yabancıya Türkiye’den ayrılması için en az 15 günlük mühlet tanınır. Bu sürenin üst sınırı 30 gündür.

Terke davet için yabancının illa kendi durumunu kolluk birimlerine bildirmiş olması şart değildir. Normal şartlarda vize ihlali tespit edilmiş ve hakkında idarece deport kararı verilmiş kişi de terke davet edilebilir. Bu durum idarenin takdirindedir.

Bununla beraber yabancı kolluk kuvvetlerine kendi rızası ile durumu bildirmişse her zaman terke davet kurumu hükümleri bu yabancı hakkında uygulanacak diye bir kural da yoktur. Burada deport edilme şartları gerçekleşmiş olan yabancının özel durumuna, geçmişine vb. subjektif özelliklerine bakılır.

Deport edilecek kişi için kaçma, saklanma şüphesi, yasaklı giriş çıkış yapmış olmaları,sahte belgelerle iş yapmaya çalışmış olmaları gibi durumlar söz konusu ise terke davet prosedürü işletilmez.

Kimler Sınırdışı Edilemez?

Yabancı sınır dışı edileceği zaman gönderildiği ülkede ölüm – işkence tehlikesi ile karşılaşacaksa bu kişinin deport edilmesi mümkün değildir. Bu konuda gerçekçi emarelerin varlığına bakılır.

Eğer sınır dışı edilecek yabancının gebelik, yaşlılık gibi seyahat engelleri bulunuyorsa bu kişinin gönderilmesi de mümkün değildir.

Kişinin Türkiye’de önemli bir tedavisinin sürüyor olması ve bu tedavinin transfer edileceği ülkede mümkün olmaması veya transfer sürecinin yabancıyı sağlıken kötü etkileyeceği gibi durumlar söz konusu ise gene deport edilme yapılamaz.

Cinsel şiddet, insan ticareti veya önemli derecede fiziksel – psikolojik şiddete maruz kalmış ve tedavileri süren yabancılar da bu kapsamda sınır dışı edilemeyeceklerdir.

Bu kişiler için sınır dışı kararı verilemeyeceği kanunen belirlenmiştir. Ancak sonuçta bu yabancılar da deport edilme şartları üzerlerinde gerçekleşmiş kişilerdir. Bu nedenle sabit bir yerde ikamet ediyor olmaları istenebileceği gibi belirli sürelerde belirli bildirimlerde bulunmaları da kendilerinden istenebilir.

Davanın Açılmasında Zamanaşımı

Deport kararı kaldırma talepli açılan davada zamanaşımı süresi 15 gündür. Kişi sınırdışı edilme kararının kendisine tebliğ veya ibraz edilmesinden itibaren 15 gün içerisinde iptal davasını açmalıdır.

Terke davet prosedüründe yabancıya ülkeyi terketmesi için en az 15 gün olacak şekilde bir süre tanınır. Yabancının bu süre içinde ülkeyi terketmemesi halinde yakalanarak geri gönderme merkezine transfer edilmesi gibi zorlu hukuki prosedür işletilir.

Kişiye deport kararı ile birlikte işlenen kodların iptali sürenin geçmesi ile gerçekleşmez. Bu kodlar ancak dava açarak kaldırılabilir. Bunun için herhangi bir hak düşürücü zamanaşımı süresi söz konusu değildir.

Deport Kararı Kaldırmada Görevli ve Yetkili Mahkeme

Deport kararının iptaline yönelik olarak açılacak olan iptal davasında görevli mahkeme idare mahkemeleridir. Sınır dışı edilme kararı idari bir işlem olması dolayısıyla hukuka uygunluğunu denetleyecek olan da idare mahkemesidir.

Yetkili mahkeme de idari işlem niteliğinde olan bu kararı veren idarenin bulunduğu yer mahkemesidir. Yani hakkında deport kararı uygulanan yabancı bunun iptali için açacağı davayı işlemi uygulayan idarenin bulunduğu yerdeki idare mahkemesinde açmalıdır.

Yabancı hakkında verilen deport kararının nedenine bağlı olarak kişiye verilen kodun iptali ve kaldırılması için açılacak davada da görev ve yetki kuralı aynıdır. Yani kodu kişinin siciline işleyen idarenin bulunduğu yer idare mahkemesinde dava açılmalıdır.

Deport Kaldırma İşlemlerinde ve Davalarında Avukatın Önemi

Yazımızda deport kararı kaldırma ile ilgili bilinmesi gereken önemli detaylara yer verdik. Yabancıların sınırdışı edilmesine ilişkin hukuki prosedür kanunlarda açıkça belirtilmiştir. Ancak mevzuatı dağınık hükümlere sahiptir. Bir yabancının Türk hukukuna uzaklığının yanında bu hükümlerin uygulanışı her zaman kanunlar çerçevesinde yürümemektedir.

Deport işlemi idari bir işlemdir. Yargısal bir karar değildir. Bu yüzden uygulamada çokça hukuka aykırı durumlar söz konusu olmaktadır. Özellikle sınır dışı edilmemeleri gereken bazı yabancılar gidecekleri ülkede bir takım tehlikelerle karşılaşacak olmalarına rağmen hukuka aykırı olarak sınır dışı edilebilmektedir.

Deport edilen kişinin süreyi doldurmadan Türkiye’ye dönmesi mümkündür. Bunun mümkün olması hukuki prosedürün hızlı ve doğru bir şekilde işletilmesine bağlıdır. Bu nedenle hakkında deport kararı verilen kişinin deneyimli bir avukatın hukuki yardımını talep etmesi kişi için en sağlıklı yol olacaktır.


VİZE İHLALİ CEZASI VE HESAPLAMASI

Vize ihlali cezası, gidilen ülkede vize süresinden fazla bir süre kalma ya da amacı dışında davranma sonucunda uygulanan cezadır. Örneğin; 2 aylık vize alan kişinin 3 ay ülkede kalması vize ihlali anlamına gelecektir. Başka bir örnek vermek gerekirse; öğrenci vizesi ile ülkeye giren kişinin çalışması ihlaldir.

Ülkeye kaçak yollarla girilmesi de vize ihlalinin bir türüdür. Son yıllarda Türkiye’ye çeşitli Ortadoğu, Asya ve Afrika ülkelerinden kaçak olarak fazla sayıda kişinin girdiği bilinmektedir. Bu kişiler de tespit edildiğinde aşağıda anlatılacak prosedür uygulanır ve vize ihlali cezası da verilir.

Vize süresini ve amacını aşmak ve ülkeye kaçak girmek dışında oturum izni ve çalışma izni de vize ihlalinin konusu olabilmektedir. Çalışma izninin süresi dolmasına rağmen çalışan, oturma izninin süresi dolmasına rağmen Türkiye’de ikamet eden yabancılar da vize ihlalinde bulunmuş olmaktadır.

Vize ihlali cezası ve izlenecek prosedür 2023 yılı için önceki yıllardan farklılaşmıştır. Özellikle vize ihlali halinde Türkiye’ye giriş yasağına ilişkin kurallarda önemli değişiklikler yapılmıştır. Biz de yazımızı bu doğrultuda güncellemiş bulunuyoruz. Aşağıda eski düzenlemeye de yer vererek konunun güncel halini sizlere sunduk. Dikkatli okumanızı tavsiye ederiz.

Vize İhlali Cezası

Vize ihlali yapan yabancı kaçak konumuna düşmektedir. Bu durumda vize ihlali yapan yabancının ceza olarak bir ücret ödemesi gerekir. Bu ceza yıllık ikamet izni harcının 2 katı olarak hesaplanır. Bazı ülkelerin vatandaşlarının bu kurala aykırı davranması durumunda bu ücrete ek olarak vize harcı da ödemeleri gerekmektedir.

Zaman zaman sınırdışı edilen yabancılara yönelik af kararları çıkabilmektedir. Ancak 2023 itibariyle şuan için herhangi bir af uygulaması söz konusu değildir. Yeni düzenleme vize ihlali durumunda Türkiye’ye giriş yasağı ile ilgili çok farklı hükümler getirmiştir. Buna göre;

bazı vize ihlali hallerinde yabancı hakkında Türkiye’ye giriş yasağı kararı verilemezken

bazı vize ihlali hallerinde yabancı hakkında 1 ay ile 5 yıl arasında giriş yasağı kararı verilmektedir

bazı vize ihlali hallerinde 3 ay ile 5 yıl arasında giriş yasağı kararı verilirken

bazı vize ihlali hallerinde hallin devamı süresince yani bir nevi süresiz giriş yasağı kararı verilemektedir.

Tüm bu hallerin detaylarına ayrı ayrı değineceğiz. Zira bu değişiklik oldukça önemlidir. Uzun süredir uygulanan klasik vize ihlali cezası geçtiğimiz yıl önemli değişikliklere uğramış ve bu konuda oldukça soru almaktayız.


Türkiye’ye Giriş Yasağı Uygulanmayacak Haller

Vize ihlali olması durumunda şu hallerde ülkeden çıkış yapan;

Vize ihlali süresi 3 ayın altında ise bu ihlalin yetkili makamlar tarafından tespit edilmeden yabancı kişinin kendiliğinden sınır kapısına gelmesi ve hakkında uygulanan idari para cezasını yani vize ihlali cezasını ödemesi halinde Türkiye’ye giriş yasağı kararı alınamaz.

Vize ihlali süresi 3 ayın altında olması, bu ihlalin yetkili makamlar tarafından tespit edilmesi ve yabancı hakkında deport kararı alınması halinde yabancıya tanınan ülkeyi terketme süresi içinde yabancının sınır kapısına gelmesi ve vize ihlali cezası ödemesini yapması halinde hakkında Türkiye’ye giriş yasağı kararı alınamaz.

1 Ay ile 5 Yıl Arasında Türkiye’ye Giriş Yasağı Uygulanacak Haller

Vize ihlali olması durumunda şu halde ülkeden çıkış yapan;

Vize ihlali süresi 3 ay ve üzerinde ise bu ihlalin yetkili makamlar tarafından tespit edilmeden yabancı kişinin kendiliğinden sınır kapısına gelmesi ve hakkında uygulanan idari para cezasını yani vize ihlali cezasını ödemesi halinde 1 ay ile 5 yıl arasında Türkiye’ye giriş yasağı uygulanacaktır.

Peki bu 1 ay ile 5 yıl arasındaki Türkiye’ye giriş yasağı süresi neye göre belirlenecektir? Elbette ki vize ihlal süresine göre belirlenecektir. Bunu da şöyle tablolaştırabiliriz:


 Türkiye’ye Giriş Yasağı Süresi 

3 – 6 ay vize ihlali---------> 1 ay

6 ay – 1 yıl vize ihlali ----->3 ay

1 – 2 yıl vize ihlali ---------> 1 yıl

2 – 3 yıl vize ihlali --------->2 yıl

3 yıl ve üzeri vize ihlali-----> 5 yıl


3 Ay ile 5 Yıl Arasında Türkiye’ye Giriş Yasağı Uygulanacak Haller

Vize ihlali olması durumunda şu hallerde ülkeden çıkış yapan veya hakkında deport kararı alınan;

Vize ihlali yetkililerce tespit edilmeden önce Türkiye dışına çıkmak için sınır kapısına gelen ancak vize ihlali cezası ödemesini yapmayan yabancılar

3 ayın altında vize ihlali yapan ve hakkında deport kararı alınarak terke davet edilen yabancının kendine tanınan süre içerisinde ülkeyi terketmemesi ve vize ihlali cezası ödemesini yapmaması

3 ayın üzerinde vize ihlali yapan ve hakkında deport kararı alınarak terke davet edilen yabancın kendine tanınan süre içerisinde ülkeyi terketmemesi (bu halde vize ihlali cezası ödemesinin yapılıp yapılmadığına bakılmaksızın Türkiye’ye giriş yasağı uygulanır)

Yabancının ikamet izni veya çalışma izni talebi reddedildiği yahut halihazırdaki ikamet izni veya çalışma izni iptal edildiği halde kendisine yetkililer tarafından tanınan zaman zarfı içinde ülkeyi terketmemesi (bu halde de idari para cezası ödemesinin yapılıp yapılmadığına bakılmaksızın Türkiye’ye giriş yasağı uygulanır)

180 gün içinde 90 gün kuralının kapsamı dolmasına rağmen, Türkiye’ye giriş yapanlardan 10 gün içinde ikamet iznine başvurmayan yabancılar (bu halde vize ihlali cezası ödemesinin yapılıp yapılmadığına bakılmaksızın Türkiye’ye giriş yasağı uygulanır)

Gözetin yükümlülüğü sona ererek buna alternatif bazı yükümlülüklere tabi tutulan yabancılar (bu halde idari para cezası ödemesinin yapılıp yapılmadığına bakılmaksızın Türkiye’ye giriş yasağı uygulanır)

Görevli personel eşliğinde deport edilen yabancılar (bu halde de idari para cezası ödemesinin yapılıp yapılmadığına bakılmaksızın Türkiye’ye giriş yasağı uygulanır)

Bu halde de Türkiye’ye giriş yasağı süresi, ihlal süresine göre belirlenmektedir. Bunu da şu şekilde tablolaştırabiliriz:

 Türkiye’ye Giriş Yasağı Süresi

0 – 3 ay arası ihlal 3 ay

3 ay – 6 ay arası ihlal 6 ay

6 ay – 1 yıl arası ihlal 1 yıl

1 – 2 yıl arası ihlal 2 yıl

2 yıl ve üzeri ihlal 5 yıl

Süresiz Türkiye’ye Giriş Yasağı Uygulanacak Haller

Kişi hakkında önceden verilmiş olan yukarıda belirttiğimiz Türkiye’ye giriş yasağı süresi dolmuş olsa dahi; vize ihlali cezası yahut diğer idari para cezalarını (herhangi bir idari para cezası olabilir) ve diğer kamu alacaklarını ödemeyen yabancılar bu cezaları ödemediği müddetçe Türkiye’ye giriş yapamaz.

Vize İhlali Cezası Hesaplama

“Vize ihlali cezasının miktarını öğrenmek için bizi aramayınız. Vize ihlali cezası hesaplama konusunda kesin bilgiyi sınır kapılarından, havalimanındaki vize ihlali ofisinden öğrenebilirsiniz.”

Vize ihlalinde para cezası miktarı ihlali yapan yabancının vatandaşı olduğu ülkeye ve kaçak olarak ülkede kaldığı süreye göre değişebilmektedir. Birkaç örnekle ödenmesi gereken ceza miktarını açıklayalım.

Azerbaycan vatandaşları 30 gün vizesiz olarak Türkiye’de kalabilmektedir. Toplam 8 ay Türkiye’de kalan Azerbaycan vatandaşı ilk ayını vizesine uygun olarak, geri kalan 7 ayı kaçak olarak geçirmiş olacaktır. Bu durumda kendisinin ödemesi gereken miktar; 50 USD (İlk ay bedeli) + 60 USD (İlk aydan sonraki her ay için 10 USD) + Kart bedeli olacaktır.

Gürcistan vatandaşları 90 gün vizesiz olarak Türkiye’de kalabilmektedir. Toplam 6 ay Türkiye’de kalan Gürcistan vatandaşı, 3 ay fazladan kalmış demektir. Böyle bir durumda ödenmesi gereken ceza miktarı; 50 USD (İlk ay bedeli) + 20 USD (İlk aydan sonraki her ay için 10 USD) + Kart bedeli + Vize harcı olarak belirlenecektir.

Özbekistan vatandaşları 30 gün vizesiz olarak Türkiye’de kalabilmektedir. Toplam 2 ay Türkiye’de kalan Özbekistan vatandaşı 1 ay fazladan kalmış durumdadır. Bu durumdaki Özbekistan vatandaşının ödemesi gereken miktar; 50 USD (İlk ay bedeli) + Kart bedeli + Vize harcı olacaktır.


Vize İhlal Ofisi

Vize ihlal ofisi, kaçak kalınan süreye ve vatandaşı olunan ülkeye göre cezanın hesaplanacağı ve cezanın ödeneceği yerdir. Vize ihlal ofisi havalimanlarında bulunur. Kaçak olarak Türkiye’de kalan yabancı buraya giderek cezasını ödeyebilir.

Vize İhlali Cezası Nereye Ödenir?

Vize ihlali yapan yabancılar belli bir miktar ceza ödemelidir dedik. Sınırdışı edilmemek için bu cezanın ödenmesi gerekmektedir. Vize ihlali cezası havalimanlarında bulunan vize ihlali ofisine ödenebilir. Eski düzenlemede ödemenin ardından 10 gün içinde ikamet izni için başvuru yapılacağına dair taahhütname imzalanarak ülkeden çıkış yapılırsa hemen bir gün sonra tekrar giriş yapmak mümkün idi. Ancak yeni düzenleme ile Türkiye’ye giriş imkanı yukarıda izah ettiğimiz kurallara göre olmaktadır.

ÖNEMLİ!: Her zaman belirttiğimiz gibi bu konuda mutlaka bir avukattan danışmanlık almanız gerekir. Eksik evrak olması, usule aykırı iş yapılması, cezanın eksik beyanı ve eksik ödenmesi, yabancı hakkında tahdit kodu olması, yeniden girişte usuli hata yapılması, girdikten sonraki oturma iznine başvurmada hata yapılması veya sürenin kaçırılması durumunda 5 yıla kadar deport kararı uygulanabilir yani 5 yıl Türkiye’ye giriş yasağı söz konusu olabilir.

Vize İhlali Durumunda Türkiye’ye Ne Zaman Giriş Yapılabilir?

Vize ihlali durumunda Türkiye’ye ne zaman giriş yapılabileceği duruma göre değişiklik göstermektedir. Eski düzenlemeye göre eğer yabancı ülkeden ayrılırken cezasını öder ve 10 gün içerisinde ikamet izni için başvuru yapacağını taahhüt ederse bir gün sonra dahi Türkiye’ye giriş yapabilir veya isterse daha sonra da giriş yapabilirdi. Yeni düzenlemede vize ihlali durumunda Türkiye’ye ne zaman giriş yapılabilir sorusunun cevabı yukarıda tablo ve maddeler halinde izah ettiğimiz kısma göre verilecektir.

Vize İhlali Sonucu Deport (Sınırdışı) Edilen Yabancı Ne Yapmalı?

Vize süresini aşan, oturum izni süresini aşan ve çalışma izni süresini aşan yabancılar vize ihlali yaparak kaçak konumuna düşer. Somut olayın özelliklerine göre haksız olarak deport edilen veya haksız olarak hakkında Türkiye’ye giriş yasağı uygulanan yabancılar buna itiraz edebilir. Anca yukarıda belirtilen usule göre işlemler yapmamışsa görüldüğü üzere ciddi bir deport süresi ile karşı karşıya kalınabilir.

Somut olayın özelliklerine göre yabancının meşruhatlı vize davetiyesi alarak Türkiye’ye tekrar giriş yapması mümkün olabilir. Bu da çalışma, öğrenci, evlilik ve hastalık vizesi gibi örneklendirilebilir. Ancak durumun koşullarına uygun olan tip seçilmelidir. Aksi halde bu başvurularda çoğu zaman ret görmekteyiz. Başvurunun türüne göre yapılacak işlemler farklılık göstermektedir.

Vize İhlali ile Birlikte Yabancı Hakkında Tahdit Kodu Konması

Sınırdışı edilen yabancılar hakkında Ç114, G87, Ç141 gibi kodların konulduğunu görmekteyiz. Bazı kodlar bilgilendirici olduğu gibi bazıları sınırlayıcıdır. Dolayısı ile hakkında sınırlayıcı kod kararı olan bir yabancı yukarıda anlatılanların tamamını usulüne uygun yapsa da Türkiye’ye hakkındaki kod kararı mahkeme kararı ile kaldırılmadıkça giriş yapamaz.

Bu nedenle yukarıdaki işlemler yapılmadan önce bir avukat aracılığı ile yabancı için konulan ne tür bir kod bunun kontrolünün yapılması daha sağlıklı olacaktır. Biz bu konuda ilk olarak kod kontrolü yapıyoruz ve ona göre yol haritasını belirliyoruz.

Vize İhlali Cezası ile İlgili Dikkat Edilmesi Gerekenler

Yukarıda vize ihlali cezası olarak para cezası ve Türkiye’ye giriş yasağından bahsettik. Görüldüğü üzere çeşitli ihtimallerde çeşitli sonuçlar doğmaktadır. Ayrıca bunların hepsi birbirinden önemli detaylardır. Bu nedenle sürecin sağlıklı bir şekilde hukuki zeminde hızlı ve etkin olarak sürdürülmesi gerekir. Bu nedenle gerek deport gerek Türkiye’ye giriş yasağı gerekse diğer konularda avukat sorarak bilgi alınması her zaman daha sağlıklı olacaktır.


YABANCI TAHDİT KODLARI VE KODUN KALDIRILMASI DAVASI

Her yıl ülkemize farklı amaçlarla milyonlarca yabancı seyahat etmektedir. Yabancılar bazı durumlarda kanunlara uymak için gerekli özeni göstermediklerinden dolayı sınır dışı edilmekte ve haklarında tahdit kodu konulmaktadır.

Sınır dışı edilirken, sınır dışı edilme nedenlerine bağlı olarak sicillerine tahdit kodu işlenebilmekte ve bu kod sebebiyle 1 aydan ile 5 yıla kadar olabilecek bir sürede hatta bazı durumlarda ise süresiz bir şekilde tekrardan Türkiye Cumhuriyeti’ne girişleri engellenmektedir.


ÖNEMLİ!: Vize ihlali nedeni ile Türkiye’ye giriş yasağı hakkında yakın zamanda önemli değişiklikler olmuştur. 2023 yılı için konunun güncel ve detaylı incelemesini ‘vize ihlali ve cezası nedir‘ başlıklı yazımızda inceledik.

Aşağıdaki tahdit kodları listeden size ait tahdit koduna tıklayarak direk ilgili bölüme atlayabilirsiniz. Ancak devamındaki kodun kaldırılması için gerekli olabilecek işlemlerden idari başvuru, dava ve meşruhatlı vize ve sık sorulan sorular konularını mutlaka okuyunuz.

Tahdit Kodu Nedir? ve Neden Konulur?

Tahdit kodu, yabancı hakkında bazı durumlarda bilgilendirici bazı durumlarda ise ülkeye giriş yasağının veya deport sebebinin neden kaynaklandığını belirten koda denir. Tahdit kodlarının konuluş sebepleri birbirinden farklılık göstermektedir. Yapılan eylemin önemine bağlı olarak da tahdit süresi değişiklik göstermektedir.

Tahdit kodları listesi ve kısa açıklaması aşağıdaki gibidir:

V-68 (İkamet izni bakanlık iznine tabi)

V-69 (İkamet izni iptal edilenler)

V-70 (Sahte evlilik)

V-71 (Adres değişikliğini bildirmeyen, gerçeğe aykırı beyan eden yabancılar)

V-74 (Çıkışı bakanlık/valiliklere bildirilecek yabancılar)

V-77 (Ahıska Türkü olmadığı halde başvuruda bulunanlar)

V-84 (10 gün içinde ikamet izni alma koşuluna bağlı olarak giriş yapanlar)

V-87 (Gönüllü geri dönüş yapan geçici koruma sahibi)

V-88 (Çalışma izni geçersiz kılınan yabancılar)

V-89 (Geri kabulü sağlanan yabancılar)

V-91 (Ülkeden çıkışı izne tabi geçici koruma kapsamındaki yabancılar)

V-92 (Mükerrer kaydı olan geçici koruma kapsamındaki yabancılar)

V-137 (Türkiye’yi terke davet edilenler)

V-144 (57-A kapsamında serbest bırakılanlar)

V-145 (Gönüllü geri dönüş)

V-146 (Türk pasaportu şerhli)

V-147 (Pasaportu şerhli Türk vatandaşı eşi)

V-148 (Geçici barınma merkezinde barınan kişi)

V-153 (AYM 3. ülkeye ilişkin tedbir kararı)

V-154 (Sınır dışı etme kararına karşı idare mahkemesine başvuru)

V-155 (Avrupa insan hakları mahkemesi tedbir kararı)

V-156 (Avukatlık vekalet ücreti)

V-157 (İkamet izni talepleri red edilenler)

V-158 (Yabancı temsilcilik personel/aile üyesi kimlik kartı iptal)

V-159 (Üçüncü ülkeye geçiş için ülkemize gelenler)

G-26 (Yasadışı örgüt faaliyetleri)

G-34 (Sahtecilik)

G-42 (Uyuşturucu madde suçu)

G-43 (Kaçakçılık suçları)

G-48 (Fuhşa aracılık etme ve yer temini)

G-58 (Öldürme suçları)

G-64 (Tehdit)

G-65 (Hırsızlık)

G-66 (Gasp yağma)

G-67 (Dolandırıcılık)

G-78 (Bulaşıcı hastalık taşıyan yabancılar)

G-82 (Milli güvenlik aleyhine faaliyet)

G-87 (Genel güvenlik açısından tehlike arz edilen kişiler)

Ç-101 (Vize, vize muafiyeti, ikamet, çalışma izni ihlali / 3 ay süreyle giriş yasağı)

Ç-102 (Vize, vize muafiyeti, ikamet, çalışma izni ihlali / 6 ay süreyle giriş yasağı)

Ç-103 (Vize, vize muafiyeti, ikamet, çalışma izni ihlali / 1 yıl süreyle giriş yasağı)

Ç-104 (Vize, vize muafiyeti, ikamet, çalışma izni ihlali / 2 yıl süreyle giriş yasağı)

Ç-105 (Vize, vize muafiyeti, ikamet, çalışma izni ihlali / 5 yıl süreyle giriş yasağı)

Ç-113(Yasadışı giriş-çıkış yapanlar)

Ç-114 (Haklarında adli işlem yapılan yabancılar)

Ç-115 (Ceza evinden tahliye olan yabancılar)

Ç-116 (Genel ahlak ve kamu sağlığını tehlikeye atan yabancılar)

Ç-117 (Kaçak çalışanlar)

Ç-118 (İkamet izni iptal edilenler)

Ç-119 (Kaçak çalışanların para cezasını ödememesi)

Ç-120 (Vize veya ikamet ihlalinden kaynaklanan para cezasının ödenmemesi)

Ç-135 (Yabancılar ve uluslararası koruma kanuna aykırı davrananlar)

Ç-136 (Seyahat masraflarını ödemeyenler)

Ç-137 (Terke davet edilen yabancılar)

Ç-138 (INAD yolcu)

Ç-141 (Uluslararası güvenlik açısından sakıncalı görülen)

Ç-149 (Kamu güvenliği açısından sakıncalı görülen)

Ç-150 (Sahte belge ile giriş yapmaya çalışanlar)

Ç-151 (Göçmen kaçakçısı/insan taciri)

Ç-152 (Ülkeye girişi ihtiyaten engellenen yabancılar)

Ç-166 (Girişini haklı nedene dayandırmayan/maddi imkanı bulunmayan)

Ç-167 (3 ila 6 ay arasında vize, ikamet, çalışma izni ihlalinde bulunanlara 1 ay süreyle ülkeye girişini engelleyen)

K (Kaçakçılıktan arananlar)

N-82 (İstihzan kodu)

N-95 (Giriş yasağının ihlalinin para cezası)

N-96 (Tanınan sürede ülkemizden çıkış yapmamanın idari para cezası)

N-97 (Adres beyanına ilişkin idari para cezası)

N-99 (İnterpol kodu)

N-119 (İzinsiz çalışmanın idari para cezası)

N-120 (Vize, ikamet, çalışma izni ihlali idari para cezası)

N-135 (Yasadışı giriş yapmanın veya teşebbüs etmenin idari para cezası)

N-136 (Sınır dışı seyahat masrafı)

N-168 (102. maddenin ç bendine muhalefetten idari para cezası)

N-169 (Bakanlıkça belirlenen idari yükümlülüklere uymama idari para cezası)

N-170 (Kabahatler kanunu veya diğer ilgili kanunlardan kaynaklanan idari para cezası)

N-171 (Belirlenen yükümlülükleri yerine getirmemeden kaynaklanan idari para cezası)

N-172 (Gönüllü geri dönüşe ilişkin seyahat masrafı)

O-100 (Semti Meçhul Yurda Giriş Yasaklı Sığınmacı)

O-176 (Uluslararası koruma talebi olumsuz değerlendirilen yabancılar 3 yıl)

O-177 (Uluslararası koruma talebi olumsuz değerlendirilen yabancılar 5 yıl)

V Tahdit Kodları

V-68 (İkamet izni bakanlık iznine tabi)

V-68 kodu olan yabancıların ikamet izninin alması ancak bakanlık onayına tabidir. Bu kişiler bakımından ikamet izni alma süreci normal süreçten farklı ilerlemekte ve ek izne ihtiyaç duymaktadır.

V-69 (İkamet izni iptal edilenler)

V-69, Türkiye’de ikamet izni alıp da daha sonra ikamet kurallarına uyulmadığı takdirde iptal edilenlere konulur. Örneğin; ikamet için gerekli evrakların sahte olması gibi durumlarda V-69 tahdit kodu konulur ve kişiye 5 yıl boyunca ikamet izni verilmez.

V-70 (Sahte evlilik)

Türkiye’de ikamet izni alabilmek için sahte evlilik yapan yabancıların, tespit edilmesi halinde, haklarında V-70 tahdit kodu konularak 5 yıl kadar Türkiye’ye giriş yapmaları engellenir.

V-71 (Adreste bulunamayan, adres değişikliğini bildirmeyen, gerçeğe aykırı beyan eden yabancılar)

V-72, ikamet izni alırken bildirdiği adresini değiştirip bunu ilgili makamlara bildirmeyen veya gerçekte bildirdiği ikamet adresinden başka bir adreste ikamet eden yabancılara konulan koddur. İdari başvuru ile çözülebilir.

V-74 (Çıkışı bakanlık/valiliklere bildirilecek yabancılar)

V-74, Türkiye’den çıkmadan önce çıkışını bakanlık veya valiliklere bildirmesi gereken yabancılara konulan tahdit kodudur. İdari başvuru veya dava ile kaldırılabilir.

V-77 (Ahıska Türkü olmadığı halde başvuruda bulunanlar)

Ahıska Türkü olduğunu belirterek başvuru yapan kişilerin, gerekli araştırmalar sonucunda Ahıska Türkü olmadığının anlaşılması halinde V-77 tahdit kodu konularak bir daha Ahıska Türkü başvurusu yapamaması amacıyla konulur.

V-84 (10 gün içinde ikamet izni alma koşuluna bağlı olarak giriş yapanlar)

V-84, 10 gün içinde ikamet izni almak koşuluyla giriş yapan yabancı vatandaşların 10 gün içerisinde ikamet izni almak için yabancı şubelere başvurmamaları halinde konulur ve süreli giriş yasağı uygulanır.

V-87 (Gönüllü geri dönüş yapan geçici koruma sahibi)

V-87, Türkiye’de geçici koruma statüsünde bulunup gönüllü olarak ülkesine dönüş yapan yabancılara konulan tahdit kodudur.

V-88 (Çalışma izni geçersiz kılınan yabancılar)

V-88, çalışma izni bulunup çalışma izni iptal edilen yabancılara konulur. Çalışma izninin iptal nedenlerine göre para cezası ve Türkiye’ye giriş yasağı da konulabilir. Meşruhatlı davetiye, yeni bir çalışma izni başvurusu veya idari dava ile çözülmesi gerekir.
V-91 (Ülkeden çıkışı izne tabi geçici koruma kapsamındaki yabancılar)
V-91, geçici koruma statüsünde bulunup ülkeden çıkışı izne tabi olan yabancılara konulur. Bu kişiler ülkeden çıkmadan önce ilgili makamlardan izin almalıdır. Kodun kaldırılması idari başvuru veya dava yolu ile olabilir.

V-92 (Mükerrer kaydı olan geçici koruma kapsamındaki yabancılar)

V-92 geçici koruma statüsünde olup hakkında çift kayıt açılmış yabancıların kodudur. Kendiliğinden düzeltilmemişse çift kaydın düzeltilmesi için idari başvuru yapılması gerekir.

V-137 (Türkiye’yi terke davet edilenler)

Hakkında sınır dışı kararı verilen bazı yabancılar derhal zorla sınır dışı edilmeyip kendilerine 15 gün süre verilerek Türkiye’yi terke davet edilirler. Bu kişiler 15 gün içerisinde Türkiye’yi terk etmeleri gerekir. 15 gün geçtikten sonra hala Türkiye’de iseler haklarında derhal deport kararı uygulanır ve giriş yasağı konulur. Bu kişilere V-137 kodu konulur.

V-144 (57-A kapsamında serbest bırakılanlar)

Haklarında deport kararı olan bazı yabancıların ülkesine geri dönmesi mümkün olmayabilir veya dönerse bu kişinin hayati tehlikesi olabilir. Bu durumlarda yabancı 3. ülkeye deport edilebilir. Bu da mümkün değilse yabancı deport edilmez ve kendisine insani ikamet izni verilir. Bu süreçte kişiye V-144 kodu konulur. Meşruhatlı vize yöntemi ile kaldırılabilir.

V-146 (Türk pasaportu şerhli)

V- 146 kodu ile haklarında adli işlem başlatılan bazı Türk vatandaşlarının pasaportlarına uygulamada şerh konulmaktadır. Bazı durumlarda ise bu kişilerin pasaport başvuruları sonuçlandırılmamaktadır. Bu durum aslen hukuka aykırılık teşkil etmekte olup idari başvuru akabinde dava yoluna gidilmesi gerekmektedir.

V-147 (Pasaportu şerhli Türk vatandaşı eşi)

Bir yukarıda bahsettiğimiz durumdaki kişilerin bazen eşlerinin de pasaportuna V-147 kodu ile şerh düşülmekte, aynı uygulama bu kişilere de yapılmaktadır. Bu durum daha büyük bir hukuka aykırılık teşkil etmekte olup idari başvuru akabinde dava yoluna gidilmelidir.

V-148 (Geçici barınma merkezinde barınan kişi)

Bazı yabancılar durumun koşullarına göre geçici barınma merkezlerinde kalabilir. Bu durumda bu kişilere V-148 kodu konulur. Bilgilendirme kodu olup barınma süreci bittiğinde idari başvuru ile kaldırılabilir.

V-154 (Sınır dışı etme kararına karşı idare mahkemesine başvuru)
Aşağıda bahsedeceğimiz gibi sınır dışı kararına karşı idare mahkemesinde dava açılabilmektedir. Bu durumda kişi sınır dışı edilmez. Bu konuda kişiye V-154 kodu konulabilir. Bilgilendirme kodu olup herhangi bir zararı olan kod değildir. Dava sonunda kaldırılır.

V-157 (İkamet izni talepleri red edilenler)

V-157 ikamet izni başvurusu red edilen yabancılara konulan koddur. Kodun kaldırılması için meşruhatlı vize yoluna başvurulması veya red ikamet başvurusunun reddi kararına karşı idare mahkemesinde dava açılması gerekir.

V-158 (Yabancı temsilcilik personel/aile üyesi kimlik kartı iptal)

Yabancı temsilciliklerde çalışan kişilerin veya aile üyelerinin kimlik kartları bazı nedenlerden dolayı iptal edilebilir. Bu durumda ilgili kişilere V-158 tahdit kodu konulur. Kart iptal nedenine göre idari başvuru veya dava yolu ile çözülebilir.

V-159 (Üçüncü ülkeye geçiş için ülkemize gelenler)

V-159, transit geçiş için ülkeye gelen yabancılara konulur. Bilgilendirme kodu olup yabancı bakımından bir zararı yoktur.

G Tahdit Kodları

G-26 (Yasadışı örgüt faaliyetleri)

G-26, yasadışı örgüt faaliyetlerinde bulunan veya bulunduğu şüphesi olan yabancılara konulan koddur. Ancak dava yolu ile kaldırılabilir.

G-34 (Sahtecilik)

G-34, sahtecilik suçlarını işleyen veya işlediği şüphesi olan yabancılara konulan koddur. Ancak dava yolu ile kaldırılabilir.

G-42 (Uyuşturucu madde suçu)

G-42, uyuşturucu madde suçlarını işleyen veya işlediği şüphesi bulunan yabancılara konulan koddur. Ancak dava yolu ile kaldırılabilir.

G-43 (Kaçakçılık suçları)

G-42, kaçakçılık suçlarını işleyen veya işlediği şüphesi bulunan yabancılara konulan koddur. Ancak dava yolu ile kaldırılabilir.

G-48 (Fuhşa aracılık etme ve yer temini)

G-48, fuhşa aracılık etme ve yer temini suçunu işleyen veya işlediği şüphesi bulunan yabancılara konulan koddur. Ancak dava yolu ile kaldırılabilir.

G-58 (Öldürme suçları)

G-58, öldürme suçlarını işleyen veya işlediği şüphesi bulunan yabancılara konulan koddur. Ancak dava yolu ile kaldırılabilir.

G-64 (Tehdit)

G-64, tehdit suçunu işleyen veya işlediği şüphesi bulunan yabancılara konulan koddur. Ancak dava yolu ile kaldırılabilir.

G-65 (Hırsızlık)

G-65, hırsızlık suçunu işleyen veya işlediği şüphesi bulunan yabancılara konulan koddur. Ancak dava yolu ile kaldırılabilir.

G-66 (Gasp yağma)

G-66, gasp (yağma) suçunu işleyen veya işlediği şüphesi bulunan yabancılara konulan koddur. Ancak dava yolu ile kaldırılabilir.

G-67 (Dolandırıcılık)

G-67, dolandırıcılık suçlarını işleyen veya işlediği şüphesi bulunan yabancılara konulan koddur. Ancak dava yolu ile kaldırılabilir.

G-78 (Bulaşıcı hastalık taşıyan yabancılar)

Bulaşıcı hastalık taşıyan yabancılar hakkında G-78 tahdit kodu konularak süresiz olarak Türkiye’ye girişleri engellenir. Ancak hatalı teşhis yapılmışsa veya daha sonra yabancı tedavi olup sağlığına kavuşmuşsa yapılacak başvuru neticesinde Türkiye’ye giriş yasağı kalkar. Bu başvurunun dava ile mi yoksa idari başvuru ile mi yapılacağı konusunda bir avukata danışılması gerekir.

G-82 (Milli güvenlik aleyhine faaliyet)

G-82, milli güvenlik aleyhine faaliyette bulunan veya bulunduğu şüphesi olan yabancılara konulan koddur. Aşağıda bahsettiğimiz G-87 kodu ile benzerlik taşımaktadır. Onun gibi istihbari bilgilere dayanılarak konulabilir. Ancak dava yolu ile kaldırılabilir.

G-87 (Genel güvenlik açısından tehlike arz edilen kişiler)

Yabancı kişiler hakkında emniyet istihbarat, milli istihbarat teşkilatı gibi bazı kaynaklara dayanılarak G-87 tahdit kodu konulabilmekte ve bu kişiler sınır dışı edilmektedirler.

Burada uygulamada çoğu durumda karşılaştığımız istihbarat raporlarının gelişi güzel ve herhangi bir somut kanıta dayandırılmamasıdır. Çoğu durumda istihbarat, sadece şüpheye dayanarak yabancı kişi hakkında rapor oluşturup bunu Göç İdaresi’ne bildirmektedir. Bu durumlarda dava açılarak bu kodun kaldırılması mümkündür.

Ayrıca G-87 kodu konulan bazı kişilerin sınır dışı edilmesiyle kendi ülkelerinde hayatları risk altında olmaktadır. Daha önce Anayasa Mahkemesi önüne gelen bir dava da hakkında G-87 tahdit kodu konulan kişinin sınır dışı edilmesi halinde hayatının risk altına gireceği ve kişinin genel güvenlik açısından kesin bir tehlike arz etmemesi nedenleri gerekçe gösterilerek bu işlem iptal edilmiş ve kişi sınır dışı edilmemiştir.

Ç Tahdit Kodları

Ç-101 (Vize, vize muafiyeti, ikamet, çalışma izni ihlali / 3 ay süreyle giriş yasağı)

Ç-101; vize, vize muafiyeti, ikamet izni ve çalışma izni kurallarını ihlal eden yabancılara konulur. Bu kişilere ek olarak para cezası ve yurda giriş yasağı uygulanır. Meşruhatlı vize veya dava yolu ile çözülebilir ve aynı zamanda Türkiye’ye giriş yasağı kaldırılır.

Ç-102 (Vize, vize muafiyeti, ikamet, çalışma izni ihlali / 6 ay süreyle giriş yasağı)

Ç-102; vize, vize muafiyeti, ikamet izni ve çalışma izni kurallarını ihlal eden yabancılara konulur. Bu kişilere ek olarak para cezası ve yurda giriş yasağı uygulanır. Meşruhatlı vize veya dava yolu ile çözülebilir ve aynı zamanda Türkiye’ye giriş yasağı kaldırılır.

Ç-103 (Vize, vize muafiyeti, ikamet, çalışma izni ihlali / 1 yıl süreyle giriş yasağı)

Ç-103; vize, vize muafiyeti, ikamet izni ve çalışma izni kurallarını ihlal eden yabancılara konulur. Bu kişilere ek olarak para cezası ve yurda giriş yasağı uygulanır. Meşruhatlı vize veya dava yolu ile çözülebilir ve aynı zamanda Türkiye’ye giriş yasağı kaldırılır.

Ç-104 (Vize, vize muafiyeti, ikamet, çalışma izni ihlali / 2 yıl süreyle giriş yasağı)

Ç-104; vize, vize muafiyeti, ikamet izni ve çalışma izni kurallarını ihlal eden yabancılara konulur. Bu kişilere ek olarak para cezası ve yurda giriş yasağı uygulanır. Meşruhatlı vize veya dava yolu ile çözülebilir ve aynı zamanda Türkiye’ye giriş yasağı kaldırılır.

Ç-105 (Vize, vize muafiyeti, ikamet, çalışma izni ihlali / 5 yıl süreyle giriş yasağı)

Ç-105; vize, vize muafiyeti, ikamet izni ve çalışma izni kurallarını ihlal eden yabancılara konulur. Bu kişilere ek olarak para cezası ve yurda giriş yasağı uygulanır. Meşruhatlı vize veya dava yolu ile çözülebilir ve aynı zamanda Türkiye’ye giriş yasağı kaldırılır.

Ç-113 (Yasadışı giriş-çıkış yapanlar)

Türkiye’ye yasadışı giriş yapan yabancılar hakkında Ç-113 tahdit kodu konularak 2 yıl boyunca Türkiye’ye girişleri engellenir ve ayrıca idari para cezası kesilir. İdari para cezası ödenirse Türkiye’ye sadece 2 yıl boyunca giriş yapılamaz ancak idari para cezası ödenmezse 2 yıla ek olarak 5 yıl daha Türkiye’ye giriş engellenir.

İdari para cezası da bir idari işlem olduğu için yargı yolu açıktır. Doğru zamanda doğru mahkemede dava açılması gerekir.

Ç-114 (Haklarında adli işlem yapılan yabancılar)

Türkiye’deyken herhangi adli bir işleme konu olmanız halinde suçlu olup olmamanıza bakılmaksızın hakkınızda 1 yıl boyunca Türkiye’ye giriş yasağı uygulanacaktır. İdari dava ile çözümü mümkündür.

Ç-115 (Ceza evinden tahliye olan yabancılar)

Suç işleyip de Türkiye’de hapis cezasını tamamlayanlar hakkında 1 yıl süreyle Türkiye’ye girişleri yasağı konulur. İdari dava ile çözümü mümkündür.

Ç-116 (Genel ahlak ve kamu sağlığını tehlikeye atan yabancılar)

Genel ahlaka aykırı davranan veya kamu sağlığını tehlikeye atan yabancıların Türkiye’ye tekrardan girişleri 1 boyunca engellenir.

Barlar, gece klüpleri vb. eğlence yerlerinden alınan yabancı kadınlar hakkında kolluk kuvvetlerince yakalama tutanağına ‘fuhuş yapmak amacıyla mekâna geldiği değerlendirilmektedir’ şeklinde yazılmakta ve sırf bu ifade ile yabancı kadınların ikamet ya da çalışma izinleri iptal edilmekte ve yabancılar bu sebeple sınır dışı edilebilmektedir.

Hiçbir fuhuş durumu olmadığı halde maalesef uygulamada bu gibi örneklerle çok karşılaşmaktayız. Bu konuda açtığımız davalarda olumlu sonuç almaktayız.

Ç-117 (Kaçak çalışanlar)

Türkiye’de kaçak çalışan yabancılar hakkında Ç-117 tahdit kodu konularak 1 yıl süreyle Türkiye’ye tekrardan girişleri engellenir. Ayrıca idari para cezası uygulanır. Meşruhatlı vize yöntemi ile çözülebilir.

Ç-118 (İkamet izni iptal edilenler)

Türkiye’de ikamet izni alan yabancıların, ikamet iznini başka amaçlarla kullandıkları tespit edildiğinde haklarında Ç-118 tahdit kodu uygulanarak Türkiye’ye 5 yıl boyunca girişleri engellenir. Meşruhatlı vize alınarak tekrardan Türkiye’ye giriş sağlanabilir.

Ç-119 (Kaçak çalışanların para cezasını ödememesi)

Türkiye’de kaçak çalışan yabancılara, verilen idari para cezasının Türkiye’den çıkış yaparken ödenmemesi halinde Ç-119 tahdit kodu işlenerek 5 yıl boyunca Türkiye’ye girişleri engellenir. Meşruhatlı vize yöntemi ile durum çözülebilir.

Ç-120 (Vize veya ikamet ihlalinden kaynaklanan para cezasının ödenmemesi)

Vize veya ikamet ihlali yapan yabancılar hakkında uygulanan idari para cezasının Türkiye’den çıkış yaparken ödenmemesi halinde kişi hakkında Ç-120 tahdit kodu işlenerek 5 yıl süreyle tekrardan Türkiye’ye giriş yapması engellenir. Esasen yukarıda da izah ettiğimiz üzere vize ihlali halinde uygulanacak yaptırımlar yeni düzenleme ile çeşitlendirilmiştir. Vize ihlalinin geniş bir konu olması nedeni ile bu konuda ayrı bir yazı yazdık. Yukarıda konu linkini vermiştik.

Ç-135 (Yabancılar ve uluslararası koruma kanuna aykırı davrananlar)

Yabancılar ve uluslararası koruma kanuna aykırı davranan yabancılara idari para cezası uygulanır. Bu para cezasının ödenmemesi halinde haklarında Ç-135 tahdit kodu konularak 5 yıl süreyle Türkiye’ye giriş yapmaları engellenir. Meşruhatlı vize alınarak kod kaldırılabilir.

Ç-136 (Seyahat masraflarını ödemeyenler)

Yabancıların sınır dışı edilirken seyahat masraflarını kendileri tarafından karşılanamaması halinde Türkiye Cumhuriyeti tarafından karşılanır ve Ç-136 tahdit kodu işlenerek tekrar giriş yapabilmesi için bu masrafların ödenmesi istenir.

Ç-137 (Terke davet edilen yabancılar)

Göç idaresi tarafından belirli süreler içerisinde Türkiye’yi terke davet edilen yabancıların bu sürelerde Türkiye’yi davet etmemesi halinde haklarında Ç-137 tahdit kodu işlenerek Türkiye’ye 5 yıl boyunca girişleri engellenir. Meşruhatlı vize ile yeniden Türkiye’ye giriş sağlanabilir. Ayrıca idare mahkemesinde dava açılarak hiç Türkiye’den çıkmaması sağlanabilir.

Ç-138 (İNAD yolcu)

Türkiye’ye giriş yapması yasak olan yabancıların, ülkeye giriş yaparken bu durumlarının fark edilmesi halinde haklarında Ç-138 tahdit kodu işlenerek 5 yıla kadar Türkiye’ye girişleri engellenebilir. Duruma göre dava açılması gerekebilir.

Ç-141 (Türkiye’ye girişi bakanlık iznine tabi yabancı)

Ç 141, Türkiye’de yada yurt dışında Türkiye aleyhine işlemiş olduğu adli yada idari kanun ihlalinden dolayı ülkemize girişi “İÇ İŞLERİ BAKANLIĞI” tarafından yabancının pasaport bilgilerine, Türkiye’den sınır dışı edilirken yada giriş yapmadan önce alınan istihbarat bilgisi doğrultusunda Göç İdaresi tarafından uygulanan tahdit kodudur. Giriş için bakanlıktan izin alınmalıdır. İzin verilmez ise bakanlıktan gelecek cevaba göre farklı hukuki yollara başvurulabilir.

Ancak N-82 kodunda olduğu gibi, bu izin uygulamada hemen hemen hiç izin verilmemektedir. Bu durum ülkeye giriş yasağının bir uygulamasıdır. Bu durumda dava açılıp kod iptal edilmeden yabancının Türkiye’ye girmesi uygulamada pek mümkün değildir.

Ç-150 (Sahte belge ile giriş yapmaya çalışanlar)

Ç-150, Türkiye’ye girişleri sırasında sahte belge ibraz eden yabancılara konulan koddur. Meşruhatlı vize veya bazı durumlarda dava yolu ile kaldırılabilir.

Ç-151 (Göçmen kaçakçısı/insan taciri)

Ç-151, göçmen kaçakçısı suçunu işleyen veya işlediği şüphesi bulunan yabancılara konulan koddur. Ancak dava yolu ile kaldırılabilir.

Ç-152 (Ülkeye girişi ihtiyaten engellenen yabancılar)

Ç-152, ülkeye girişi ihtiyaten (her olasılığa karşı) engellenen yabancılara konulur. Bu kod dava veya meşruhatlı vize ile kaldırılabilir.

Ç-166 (Girişini haklı nedene dayandırmayan/maddi imkanı bulunmayan)

Ç-166, vize alırken veya ülkeye giriş yaparken geliş sebebini haklı bir nedene dayandırmayan veya dayandırsa bile kalacağı süre boyunca yeterli maddi imkanı bulunmayan yabancılara konulan koddur. Meşruhatlı vize yolu ile kaldırılabilir.

K Tahdit Kodları

K (Kaçakçılıktan arananlar)

K tahdit kodu genelde kaçakçılık suçlarını işleyen ve hakkında yakalama kararı çıkan yabancılar için konulur. Bu kod giriş yasağı vermeyebilir. Hatta ve hatta yurtdışına çıkışı engelleme amacı ile de konabilir.

N Tahdit Kodları

N-82 (Girişi ön izne bağlı yabancı)

N-82 tahdit kodunda yabancı Türkiye’ye giriş yapmak için ön izin almak zorundadır. Ancak bu izin uygulamada hemen hemen hiç izin verilmemektedir. Bu durum ülkeye giriş yasağının bir uygulamasıdır. Bu durumda dava açılıp kod iptal edilmeden yabancının Türkiye’ye girmesi pek mümkün değildir.

N-99 (İnterpol kodu)

N-99 İnterpol tahdit kodu kendi ülkesinde ya da İnterpol sistemine üye bir ülke tarafından hakkında İnterpol arama bülteni çıkarılan kişiler bakımından konulur. Bu kod türü aynı zamanda Türkiye’ye giriş yasağına konulmasına da neden olabilmektedir. Giriş yasağı konulmasın konusunda takdir yetkisi devlete aittir. Bu esasen ciddi bir kod türü olmasına rağmen tarafımızca çokça kaldırıldığı olmuştur.

O Tahdit Kodları

0-100 (Semti Meçhul Yurda Giriş Yasaklı Sığınmacı)

O 100, semti meçhul yurda giriş yasaklı sığınmacı tahdit kodudur. Türkiye’de İl Göç İdaresi Müdürlüklerine sığınmacı olarak başvuru yaparken beyan ettiği adreste bulunmadığı şikayet, rutin kontrol gibi uygulama ile tespit edilen ve ülkeye girişi yasaklanmış sığınmacı yabancılar hakkında Türkiye’den sınır dışı edilirken O-100 tahdit kodu uygular.

O-176 (Uluslararası koruma talebi olumsuz değerlendirilen yabancılar 3 yıl)

Uluslararı koruma talebinde bulunan yabancılar bu statü için uygun olup olmadığı değerlendirmeye alınır. Değerlendirme sonucu uygun olmaz ise bu kod konulur. İdari başvuru sonrasında dava yoluna gidilebilir.

O-177 (Uluslararası koruma talebi olumsuz değerlendirilen yabancılar 5 yıl)

Uluslararı koruma talebinde bulunan yabancılar bu statü için uygun olup olmadığı değerlendirmeye alınır. Değerlendirme sonucu uygun olmaz ise bu kod konulur. İdari başvuru sonrasında dava yoluna gidilebilir.

Yabancı Tahdit Kodları Nasıl Kaldırılabilir?

Yukarıda yabancı kişiler hakkında farklı sebeplerden dolayı farklı tahdit kodları konulduğunu ve buna bağlı olarak Türkiye’ye tekrardan giriş yapabilme sürelerinin değişiklik gösterdiğini açıkladık. Tahdit kodunun kaldırılabilmesi için idare mahkemesi yolu olduğu gibi bazı durumlarda idari başvuru veya meşruhatlı davetiye ile de kaldırılabilir. Bu konuda mutlaka bir avukat ile çalışmanız yol haritası bakımından da oldukça önemlidir. Zira her kod kendi içinde farklı bir hukuki yolu barındırmaktadır.

Tahdit Kodunun Kaldırılması için İdari Dava

Haklarında sınır dışı kararı alınan ve tahdit kodu işlenen kişiler, dava süresi içerisinde idare mahkemesinde açacakları dava ile tahdit kodu kararının iptal edilmesini sağlayabilirler. Her tahdit koduna göre değişik işlem yapmak ve davada başka türlü savunma yapmak gerekecektir.

Eğer hakkında tahdit kodu konulup deport kararı verilmiş olan yabancı varsa, bu yabancıya karşı bir an önce deport kararının iptali için de dava açmak en mantıklı yoldur. Deport kararına karşı iptal davası açıldığı takdirde kişinin sınır dışı edilebilmesi için açılan iptal davasının sonucu beklenir. Yani dava açıldığı takdirde dava sonuna kadar yabancı sınır dışı edilmez.

ÖNEMLİ!: Ancak burada önemli olan davayı doğru zamanda açabilmek ve yabancılar hukuku konusunda yetkin ve tecrübeli bir avukat ile çalışmaktır. Bazı firmalar yabancı danışmanlık firması adı altında hukuk hizmeti vermeye çalışmaktadır. Ancak davalarda temsil hizmeti ancak avukatlarca verilebilecek bir hizmettir.

Tahdit Kodunun Kaldırılması İçin Meşruhatlı Davetiye Başvurusu ve İdari Başvuru

Bazı nadir durumlarda yabancı tahdit kodunun kaldırılmasında yalnızca idari başvuru yetmektedir. Hangi durumlarda idari başvuru yapılacağı konusunda bir avukatın değerlendirmesi gerekir.

Yabancının Türkiye’ye giriş yasağının kaldırılması için meşruhatlı vize davetiyesi yoluna gidilebilir. Vizenin amaç bölümünde tedavi, aile birleşimi, eğitim, çalışma, resmi görev, turizm gibi ifadelerin yer aldığı vizelere meşruhatlı vize denir. Meşruhatlı vize, Türkiye’ye giriş yasağı bulunan yabancıların ülkeye yasal olarak giriş yapmasını sağlar. Meşruhatlı vize işlemi genel olarak 1 ay içinde tamamlanır.

Meşruhatlı vize davetiyesi konusunda detaylı yazımızı deport nasıl kaldırılır yazımızda bahsetmiştik. Deport kaldırma konusunda detaylı bilgiye deport nasıl kaldırılır isimli yazımızdan ulaşabilirsiniz.

Sık Sorulan Sorular ve Kısa Cevaplar

Tahdit kodu nedir?

Tahdit kodu, yabancı hakkında bazı durumlarda yalnızca bilgilendirici bazı durumlarda ise yabancının ülkeye giriş yasağının veya deport sebebinin ne sebepten kaynaklandığını belirten koda denir.

Tahdit kodunun kaldırılması sonrası yabancı Türkiye’ye girebilir mi?

Evet. Eğer yabancının başkaca bir Türkiye’ye giriş yasağı yok ise, giriş yasağı koyan kod kaldırıldıktan sonra giriş mümkündür.

Tahdit kodunun kaldırılması davası ne kadar sürer?

Tahdit koduna karşı açılacak olan dava yaklaşık 1 sene civarında sürebilmektedir. Yürütmenin durdurulması kararı ise genelde 20-30 gün içerisinde alınmaktadır.

Deport kararı verilen yabancı iptal için dava açarsa sınır dışı edilir mi?

Hayır. Hakkında deport kararı verilen yabancı süresi içerisinde idare mahkemesinde dava açar ise deport kararı dava bitene kadar uygulanmaz. Dava kazanılır ise karar tamamen kalkar.

Meşruhatlı vize nedir?

Vizenin amaç bölümünde tedavi, aile birleşimi, eğitim, çalışma, resmi görev, turizm gibi ifadelerin yer aldığı vizelere meşruhatlı vize denir. Meşruhatlı vize, Türkiye’ye giriş yasağı bulunan yabancıların ülkeye yasal olarak giriş yapmasını sağlar.

Meşruhatlı vize başvurusu ne kadar sürer?

Başvuru, meşruhatlı vize başvurusunun türüne bağlı olarak 1-2 ay civarında sürmektedir.

Sonuç olarak, tahdit kodlarının ve deport kararlarının iptal edilmesi mümkündür. Herhangi bir hak kaybına uğramamak ve başarılı bir sonuç almak için alanında uzman bir avukatla çalışmanızı tavsiye ederiz.